bugün

evrim ve islam

yaşar nuri öztürk;

- Evrimleşme, islam düşüncesinde Darwin'den bin küsur yıl önce ele alınmış ve işlenmiştir. Fark, Müslüman düşünürlerin evrimleşmeyi Darwin'in aksine, materyalist-ateist bir bakışla değerlendirmemeleridir. Müslüman düşünürler, evrimleşmenin arkasında Yaratıcı'nın, Allah'ın irade ve planlamasını görmektedirler. Böyle bir bakış açısı onlara Kur'an tarafından verilmiştir.
Biz bu konunun geniş açıklamasını, 'Mevlana ve insan' adlı eserimizin 'Mevlana ve Evrim' adlı bölümünde yapmış bulunuyoruz. Burada çok kısa bir özet vermekle yetinmek durumundayız:
Kur'an, arkasında planlayıcı, güdücü gücün Allah olduğu bir evrimleşmeden söz etmektedir.
Darwin (ölm. 1882) ise, bu tanrısal iradeye dayalı evrimleşmeyi, Allah'ı devre dışı bırakarak tesadüflere ve kavgaya bağlamış, evrimleşme adına korkunç bir kaos yaratmıştır.
islam düşüncesinde evrimleşme konusunu sistematik sayılabilecek bir biçimde ilk ele alan düşünür Cahız (ölm. 255/868) olmuştur.
Cahız'ın daha çok bilim açısından ele aldığı evrimleşme konusu, ünlü Müslüman filozof ibn Miskeveyh (ölm. 421/1030) tarafından felsefi planda incelenmiştir. ibn Miskeveyh, 'el-Fevzü'l-Asgar' adlı ölümsüz eserinde evrimleşmeyi, Darwin'den tam 850 yıl önce incelemiş ve Darwin'in vardığı sonuçlara daha o zamandan varmıştır. Darwin'in bundan haberi elbette yoktur ama, şunu bilmeliyiz:
Darwin'e mal edilen teorinin gerçek sahibi ibn Miskeveyh'tir.
ibn Miskeveyh'e göre, yüksek alemden inen nefs (ruh) çeşitli dünya varlıklarında kendini göstere göstere tekamül etmiş, nihayet insanlık mertebesine gelmiştir.
Bu süreçte, hayat eserini ilk kabul eden varlık bitkidir. Aşağı düzeyinde bitki tohumsuz ürer. Otlar gibi...
Nihayet evrim, üzüm ve hurma ağacına ulaşır.
Bitkiler alemi, hurma ile, tekamülünün son sınırına varmış olur. Hurmada artık hayvan özelliği belirmeye başlamıştır.
Hurma, bitkinin son, hayvanın ilk mertebesidir.
Hayvanlar aleminde ilk mertebe, kısmen hareket edebilen, sadece dokunma duyusu bulunan sedef ve salyangoz gibi hayvanların.
Evrimleşme, köstebek ve benzeri 4 duyu sahibi hayvanlarla devam edip 5 duyu sahibi, terbiye edilebilir hayvanlara ulaşır. Bu mertebede at ve şahin tipiktir.
Evrimleşmenin insanlık mertebesine bağlanma noktasında maymunlar ve benzeri gelişmiş hayvanlar görülür.
Ve evrimleşme devam etmektedir... (ibn Miskeveyh'in bu düşünceleri için bk. el-Fevzü'l-Asgar, 76-83)
islam düşüncesinde evrimleşmeyle ilgili tespitler açısından büyük sufi şair-düşünür Mevlana Celaleddin Rumi (ölm. 1273) ve yine bir sufi düşünür olan Erzurumlu ibrahim Hakkı (ölm. 1772) da önemlidir.

Erzurumlu ibrahim Hakkı'ya göre:
"Varın yok, yokun var olması mümkün değildir. Var daima var, yok daima yoktur. Fakat, var, bir mertebeden diğer mertebeye, bir halden diğer hale geçebilir."
"Allah'ın emriyle felekler ve yıldızlar hareket edip dört unsur ile birbirine karışmış, unsurların çiftleşmesinden önce madenler, sonra bitkiler, sonra hayvanlar vücuda gelmiş ve hayvan kendine özgü tekamülü tamamlayınca da insan vücuda gelmiştir."
Madenlerle bitkiler arasındaki geçiş-varlık mercan, bitkilerle hayvanlar arasında geçiş-varlık hurma, hayvanlarla insan arasında geçiş-varlık maymundur. Cümle organları, kıl ve kuyruktan başka içi-dışı insana benzer.
"Varlıklar mertebesi bir düzenle sıralanıp insan mertebesinde son bulur. Gaye, varlığın özü olan insanın meydana gelmesidir."
"Son mertebede, ahlaken yükselip Tanrı huylarıyla vasıflanan kişi, bilginin kemaline erip küllî akla kavuşmuş ve bu mertebede varlık dairesi birleşip tamamlanmıştır." (ibrahim Hakkı; Marifetname, 27-30).

alıntıdır: http://www.islam-portali.com