bugün
- saraca silsüpüroğlu11
- özge özacar'ın memeleri12
- anın görüntüsü18
- thusneldaa11
- ups boobss nickli yazar19
- diamond tema33
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd11
- true bir martı olsa olacaklar8
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi9
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba11
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj25
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler8
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
ağzına kadar dolu halk otobüsünde, ağzına kadar düşüncelerle dolu kafamda neden neden neden diye sorguladığım hayatın tam ortasına geçmiş elindeki bastonuyla tık tık yaptı adam, ilerlemek için izin isterken, yaşama sevincini iki cümleye bile sığdırabildiğini hissettirebildi. durumuna aldırış etmiyordu, sahip olup da değerini bilmediğimiz pek çok şeyi gözümüze sokarcasına doluydu hayatla. bütün yol boyunca ayaktaydı, kimse yer vermedi, umurunda değildi belki onun da, yer vermeyen diğerleri gibi... ineceği yere yaklaştı, şoföre pür neşe sesiyle inebilir miyim? dedi, inerken bir şey bıraktı otobüsün içinde ,bir ses... bir renk, hayata dair, fark edemediklerimize dair... hepinize iyi günler efendim dedi ve indi. ona yer vermeyen kalabalığa, onu görmeyen kalabalığa herkesten daha iyi gördüğünü anlatırcasına mutluydu. belli ki güneş hiç batmamıştı onun için, utandım, otobüsten inerken tanımadığım herkese yüksek sesle iyi günler demekten utandığım için... utandım, güneşin doğduğu yerin kendi yüzüm olduğunu fark edemediğim için... ve düşündüm, göremedikleri mi sevdirmişti bu adama bu hayatı?
güncel Önemli Başlıklar