bugün

ağlamamak için kendini tutmak

içinde volkanlar patlar,burnunun kemikleri sızlar, kalbinin pusulası şaşar, bazen pişmanlığın, bazen ıztırabın bazen de isyanın ruhunun derinliklerinden acılarla kıvrıla kıvrila yol almaya başlar, uzun zamandır bu anı bekleyen bir krater ağzı gibi bekleyen gözlerinde tecessüm eder içini acıtan, bıçak gibi yontan duygular, buğu buğu gözyaşlarına dönüşmeye başlar. işte tam o anda saklamak istersin. atarsın arkaya ve hiç birşey yokmuş gibi garip bir yüz ifadesine bürünürsün. tutarsın kendini, volkan da sen farketmeden daha bir büyür.