bugün

selçuk üniversitesi

zaman:2004
zat: cakicakmak1milyon
olay yeri: yadam kantini

cakicakmak1milyon üniversiteye girmiş 17 yaşında bir gençtir. kantinde aynı zamanda liseden sıra arkadaşı olan kişiyle laflamaktadır. ve olaylar gelişir.

+birader bir bakar mısın?
-efendim
+o kulağındaki ne?
-küpe
+erkek adama yakışıyor mu?
-töybe estağfurullah (iç ses; ah uleyn baba yaktın beni. (ek bilgi: cakicakmak1milyon istanbul üniversitesi matematik bölümünü ister. ama babası onu siyasi görüşten dolayı yollamaz. ki bilir çocuğu karışacaktır bu işlere))
+onu çıkart yoksa gelir kulağını kopartırım
-gel lan kopart yiyiyorsa

sonra cakicakmak1milyon öğrenir ki; racon koyduğu kişi kampüs reisi denilen fasoymuş. heh sonra yıkım kararı tarzı muhabbetler oldu ama kapandı konu.

neyse efenim kazasız belasız geçirelim diye küpe takmadık 1 dönem boyunca. 2004 yılında üniversite bana göre berbattı. (ama şimdi 2 küpe,1 piercing ve 1 karış keçi sakalımla rahatça dolaşabiliyorum.) gökkuşağı kapatılır ülkücü yemini edilirdi. ama şimdi bakın efenim süperdir kampüs. kıyıcı anadolu çocuklarının geldiği üniversitedir. ülkemizin doğusundaki insanlar "büyük şehir bizi yutar konya en iyisi" diye gelir. batıdaki insanlar "ortalama bir puan alıp 'amaaannn seneye kasamam'" diye gelirler genelde. türk kültürüyle modern kültürün nasıl karıştığını iyi gözlemlersiniz. genelde insanlar "k" harfini genizden çıkartırlar. arkadaşlık bağları daha kuvvetlidir. kolay kolay kazık atan yoktur. çünkü, herkes birbirinin değerini bilir. yapacak aktivite olmadığından paso evde batak, king, ihale (eşli veya eşsiz) ve alkol muhabbetleri döner. herkesin ortamı bellidir, karışmaz ortamlar. her tipte insan mevcuttur.

sosyal hayatı kenara koyalım öğrenim hayatına geçelim. şimdi, bir mühendislik ve mimarlık fakültesi makina mühendisliği bölümü öğrencisi olarak kendi fakültemden bahsedeyim. bir labirent gibidir efenim fakülte. birisi öğrenci işlerini sorduğunda "gel götüreyim" dersin. çünkü anlatmakla olmaz. makina mühendisliği ve inşaat mühendisliği bölümleri sağlam eğitim verirler. autocad, solid works ana eğitimin içinde olup, 150 tl karşılığı öğrencilere catia öğretilir. eğitim dili %30 ingilizce gözükse de şerefsizim iki yıldır 5 veya 6 tane türkçe ders gördüm. geçen sene baktığımda dünya çapında sağlam bir yeri vardı bu fakültenin. küçümsenecek bir fakülte veya üniversite değildir. evet ben ilk geldiğimde bu kadar iyi değildi ama şimdi durduramıyoruz gelişmeyi efenim. makina mühendisliğinin birkaç hocası idealist olup odtü'de öğretim görevliliği (veya araştırma görevliliği) yaparken "ulan dibimizde selçuk üniversitesi var ama gelişmiyor. türkiye'yi sadece odtü mü temsil edecek" deyip gelmişlerdir. bölümdeki hocaların 2-3 ü hariç fabrika(lar) sahibi idealist insanlardır. bölümde 2 tane 3 eksenli cnc torna, 1 tane 3 eksenli cnc freze, robot kollar, ölçüm cihazları, 40-50 arası bilgisayar, mekanik tezgahlar, 10-15 arasında laboratuvar bulunmaktadır. hatta laboratuvarında incelenmek üzere getirtilmiş bir f5 uçağının motorunu da görebilirsiniz.

yazarın yeni gelecekler için tavsiyesi: bir eskişehirli olarak tek bir konuda yabancılık çekiyorum. o da rock bar diyeceğimiz bar olmaması (ki eskiden vardı kapandı) ve cafelerdeki eskişehir rahatlılığı yakalanmamasıdır. iki şehri kıyasladığımızda çok farklılık olsa da ilk gelenler için 1 ay sıkılırsın 2.ay ortamın güzelliği yaşarsın.

ek bilgi: saat 12 de tekeller kapanmış gibi gözükseler de kepenkleri tıklatın. kepenk çok az yukarı kalkar "abi benim ben iki bira alıp çıkacağım" dersiniz. iki biranızı alıp keyfinize bakarsınız. tekeller böyle işler efenim.

(bkz: reklamlar)