bugün

risale i nur dan vecizeler

"Bir vakit, iki adam hem keyif, hem ticaret için seyahate giderler. Biri hodbin, tâli’siz bir tarafa; diğeri hudabin, bahtiyar diğer tarafa sülûk eder, giderler...

Hodbin adam, hem hodgâm, hem hodendiş, hem bedbin olduğundan, bedbinlik cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer. Bakar ki, her yerde aciz bîçareler zorba, müthiş adamların ellerinden ve tahribatlarından vaveylâ ediyorlar. Bütün gezdiği yerlerde böyle hazin, elîm bir hâli görür...

Diğeri hudabin, hudaperest ve hakendiş, güzel ahlâklı idi ki, nazarında pek güzel bir memlekete düştü..

Sonra döner, öteki adama rast gelir, hâlini anlar. Ona der: “Yahu, sen divane olmuşsun. Batnındaki çirkinlikler, zahirine aksetmiş olmalı ki, gülmeyi ağlamak, terhisatı soymak ve talan etmek tevehhüm etmişsin. Aklını başına al, kalbini temizle. Tâ şu musibetli perde senin nazarından kalksın. Hakikati görebilesin..."