bugün

sembolik dil sanat ve din

insanlar arasında din ve sanata yapılan yaklaşım...
tıpkı bir elmayı eline alan kişinin bu elmanın ağaçtan bağımsız olarak düşünmesine benziyor.
sanat ve dinde gözden kaçan şey her iki olgununda tabanında yatan ve bu kavramların ortaya çıkmasında-değerli olmasında tek gerçek olan yaratıcılığı görmemek.
bir resime veya heykele ya da bir şiire romana vb bakarak, bir yaşama evrene doğaya canlı yaşama bakarak her iki durumda da bunu tesadüflerle açıklamanın tabanında cehalet ötesi aptallık vardır.

tesadüflerle yaşam ve sanat açıklanamaz.
sistina şapelin tavanına bakarak ya da doğaya bakarak bunu tesadüflerle açıklayamazsınız.
sistina şapelin tavanına bakıp michelangelo ve Sandro Botticelli, Domenico Ghirlandaio, Pietro Perugino ve Raffaello Sanzioyu yok sayıp bu eserin kaynağında yaratıcı güç olan sanatçı ve sanatçının ruhuna yok diyemez-görmezden gelemezsiniz.
doğaya, yaşama, evrene bakıp bu canlılığı ve güzelliği, karmaşa kaosu, yıkımı yok oluşu ve yeniden doğuşu (örn: yanardağlar volkanlar depremler seller vb afet bölgeleri en zengin yaşam alanlarıdır. yaşanan her yok oluş sonrası yaşam daha gür daha verimli olarak yeniden ortaya çıkar) bunun tetiklenmesinde yaratıcı bir güç-din-yaratıcı inancı yok/olamaz diyemezsiniz.

böyle inanan (din bazında) insanları da eleştiremezsiniz. inanmayabilirsiniz ama yaşamın kaynağını da tesadüflere bağlayamazsınız.
din ve sanat aslında (yaşamda evrende) tesadüf olgusunu barındırmaz. din ve sanat iç içe yaşamı bir matruşkaya benzetirseniz din ve yaşam ile insan bu matruşka bebeğin katmanlarıdır. din ve sanat aslında bir bütünlük içindedir.
güncel Önemli Başlıklar