bugün

allah ın olmadığının anlaşıldığı anlar

din üzerine neden boş münakaşalara girdiğimizi anlayamıyorum. şayet samimiysek dinin gerçeklikle bağdaşmayan düzmece safsatalardan ibaret olduğunu kabul etmeliyiz.

tanrı kavramı bile insanın hayal gücünün bir eseridir. tabiatın güçlüklerine bizden daha fazla maruz kalmış ilkel insanların, korku ve dehşetle bu güçleri ilahlaştırmaları gayet anlaşılabilir bir durumdur. ancak tabiatın işleyişini birçok yönüyle anladığımız günümüz dünyasında bu tür izahatlara ihtiyacımız yok.

hayatım boyunca, her şeye gücü yeten bir tanrı inancının bize ne gibi bir faydası dokunduğunu anlamamışımdır. anladığım ise bu tür bir kabulün bizi aynı kısır sorulara götüreceğidir: tanrının engel olabileceği halde bu kadar sefalete, adaletsizliğe, zenginlerin fakirleri sömürmesine ve diğer bütün iğrençliklere neden müsaade etmektedir?

bugün hala din öğretiliyorsa, sebep kat'iyen dini inanışların bizi hala ikna ediyor olması değildir. sebep, içimizden bazılarının avam tabakayı sessiz tutma isteğinden ibarettir. sessiz-sakin insanları yönetmek daha kolaydır. ayrıca sömürülmeleri de çok daha kolaydır.

din, toplumun kendini uhrevi hayallere kaptırarak, yapılan haksızlıkları unutmasına yol açan bir tür afyondur. dolayısıyla, iki büyük politik güç olan devlet ve din adamları arasında yakın bir ittifak oluşur. her iki gücün de ihtiyacı olan; haksızlıklara karşı isyan etmeyip görevlerini şikayet etmeden sessizce yerine getirenlerin, merhametli bir yaratıcı tarafından -bu dünyada olmasa da öteki dünyada- ödüllendirileceklerini vaat eden bir hayal dünyasıdır.

tam da bu nedenledir ki, tanrının insanın hayal gücünün bir ürünü olduğunu söylemek, tüm ölümcül günahların en büyüğü sayılır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar