bugün

bilge yaşlı adamı dinlemek

yaşlı adamların bilgelikleri kendilerinin olsun. ben başkalarının düşünceleriyle yaşayacak değilim. özellikle geçmişle bağını koparamamış ve geleceği de kendi geçmişlerine benzetmek isteyen yaşlılardan hiçbir öğüt alacak değilim.

--spoiler--
"peki ormanda ne yapıyor ermiş?" diye sordu zerdüşt.
ermiş cevap verdi: "türküler düzüp söylüyorum ve bu türküleri düzerken, gülüyor, ağlıyor ve mırıldanıyorum. böyle övüyorum tanrıyı. türkü söyliyerek, ağlıyarak, gülerek ve mırıldanarak övüyorum benim tanrım olan tanrıyı. peki sen armağan olarak bize ne getiriyorsun?"
zerdüşt bu sözleri işitince, ermişi esenledi ve dedi: "ne vereyim ben size? çabucak gideyim de ben sizden bir şey almayayım!"
—ve ayrıldılar böylece, yaşlı adamla zerdüşt; iki çocuk gibi gülüşerek.
ama zerdüşt yalnız kalınca, şöyle dedi gönlüne: "nasıl olur? bu yaşlı ermiş, tanrının öldüğünü işitmemiş henüz ormanında."
--spoiler--