bugün

ekonomik kriz yuzunden basbakana yuklenmek

solcuların aradığı fırsattır. ekonomi iyiykende başbakana yüklenmek, her halukarda yüklenmek. her harekete takılacak kulpun bulunmasıdır.

ab yüzünden türkiye'nin %82 lik ihracatı durmuş vaziyette, ihraç durunca üretim durdu fabrikalar eleman çıkarttı, çarkın büyük dişleri tökezledi ve etkileri görülmektedir, sıcak para akışı durmuş vaziyette. hiçbir dünya başbakanı amerika gibi ülkelerin ekonomik sorunlarını çözemez müdahalede edemez imf in dünya üzerindeki ekonomi politikasına karşı bir davranış gösteremez.kriz ülkemize yönelik değil küreseldir. başbakanda haaaaa biz akıllıyız önceden biraz para ayırdıydık buyurun yiyin bakalım ey vatandaşlarım diyemez, çıkan işçiler içinde ek bi fabrika açtıydık gelsinler burda çalışsınlar biz birbirimize yeteriz hiç diyemez. bazı noktaları düşünmeden yorum yapan hatta direk safsata yapan insanlar mevcut. başbakan varolanı yönetir ilerletir, devlet şöyle böyle deyip işsiz kalan insanlar kendi ahmaklıklarıyla yaşar, devlet insana para vermez al kardeşim sen yat ben seni doyururum demez diyemez, devlet kolundan tutup işe sokmaz. devlet senin hayallerinin karşılığı değildir. devlet ülkeyi idare eder. akşama kadar kahvehanelerde oturup nolacak bu memleketin hali politikası yürütmek solculuk demek değildir. onunda bir halsiyeti var herşeye müdahale edeyim derken solculuk kelimesinide basitleştirmeye çalışmaktır. sadece bilgisiz cahiller inanır buna, ülkesini takip eden ekonomiyi takip eden akışı ve artışı, duruşu ve düşüşü takip eden, nedenlere bakan, aklı selim hiçbir insan meyil vermez bu sözlere.

hiçbir takım kaptanı takımını olumsuz motive etmeye çalışmaz. karıncalara karşı aslanlar mücadele ediyo olsa dahi, karıncaların takım kaptanının söyleceği söz "aslan karıncaya zarar veremez" sözü olacaktır. iyi bir kaptanın yapması gereken yıkıcı değil yapıcı bakış açısıdır.