bugün

fahişe

fahise

çoğunlukla erkeklerin -ve bazen de kadınların- anlık cinsel açlıklarını doyurmak için doğal yollardan bir partner bulamadıkları zamanlarda ya da varolan partnerleriyle karşılayamadıkları sıradışı(!?) istekleri "had" safhaya ulaştığında, doyum için kendisine başvurulan ve söz konusu istekleri kişisel bir çıkar karşılığında gideren kişi...

biraz da mizahi bir yaklaşımla, fahişeliğin dünyanın en eski mesleği olduğu da söylenir.

aslında yapılan işin özel bir beceri gerektirmemesi, kişinin bedenini bu şekilde kullanıp kullanmamasının yalnızca bir zihniyet meselesi olması nedeniyle pek "meslek" tanımına uymasa da insanlık tarihi içinde, ve neredeyse her uygarlıkta, bir "fahişeler sınıfı" hep olagelmiştir.

ezici bir çoğunlukla fakirlik ve yaşam karşısında çaresiz kalmak sonucunda bu yola başvurmak zorunda kalınılır. yapılan eylemin "kolaylığı"(!!!), kişinin bedeni dışında bir ekip ve ekipmana gerek olmaması, yılın her ayı ve günün her saatinde ve hatta "her yerde" kolaylıkla yapılabilmesi ve gelirinin çok da kötü olmaması sebebiyle ortada bir talep olduğu ölçüde sürdürülür. ancak final, çoğu kez, oldukça kötüdür...

fahişeliğin yüceltilmesinin akla aykırı bir uğraş olduğu konusunda -neredeyse- herkes hemfikirdir. ancak akıl yürütme yetisine sahip herkes bunun, fahişeliğin insanı ezen yanının görülmesine engel olmayacağını da anlayabilir.

biz istemesek de hep varolacak olan fahişeliği hor göremeyiz ve fahişelere acıyamayız.
olsa olsa onları, insanlık yolculuğumuzda, yaşadığımız ve yaşadıkları sürece, bize eşlik eden -çoğu kez ezikliklerini kapatabilmek için- yaygaracı, küfürbaz, yırtık, saldırgan, alaycı bir biçimde görünmek zorunda kalan o çaresiz ve bunaltılı kardeşlerimizi "anlar", daha doğrusu "anlamaya çalışabiliriz"...