bugün

nefesimi

üniversitedeki arkadaşlarınızın evinde onca içki onca muhabbetten sonra uyuma vakti gelmiştir artık. çoğu da sızmıştır aslında, sen de bir yerlere kıvrılıp uyumaya başlarsın ama uyumayı bile başaramazsın hayatında birçok görev gibi. zaman geçmemektedir ayık olmamana rağmen. eline aldığın telefonla oyalanmaya başlarsın, elin hemen resimlere gider. eski ve mutlu olduğun zamanlardaki resimlere. sonra telefon elinden düşer, resimdeki anılar gibi. telefonu yerden kaldırırken ışığı duvara yansır. duvardaki yazılar dikkatini çeker aniden, o yazıları okumaya çalışırsın, ilginçtir her yeri yazıyla dolu duvarda ilk gözüne çarpar şu mısralar olur,

ah şahrud,
EŞKIYA YÜREĞiME ÇIĞ DÜŞTÜ
ÜŞÜYORUM HA....
AÇ ELLERiNi!

kafanın güzel olması, eski resimlerdeki hüznün ve artık bu mısraların da etkisiyle bir görevi daha yerine getirememişsindir, bütün gece gözlerini kapatamazsın. ertesi gün bu sözleri kimin yazdığını arkadaşlarına sorarsın bilmez hiçbiri. aslında bilirler ama cevap vermezler. çünkü o mısraları artık o eski resimlerde kalan bir güzel yazmıştır. bunu öğrendiğin an sanki bir şeyler kopar içinden, ağlamak istersin onu bile başaramazsın.

şimdi sen başka yerde o başka yerdedir. aranızda yalnızca bu mısralar vardır, hepsi o kadar!

ah seyduna!!!