bugün

traveler of secret moments

bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır.
hele ki özür dilemiş olduğunu da göz önüne alırsak...
özür dilemek, hata ettiğini belirtmek bir erdem ise; bu özürü dikkate almak da (af etmek ama unutmamak) başka bir erdemdir.

hepimiz bazen istemediğimiz, yanlış anlaşılan, kastımız aşağılama olmayan, hakaret anlamı çıkacak, küfür telakki edebilecek sözler edebiliyoruz.
örn: bu ne demek amk (azıcık mantıklı konuş) dangalağı (ne dediğini bilmeyen) cümlesinde ki; bu sözleri ara sıra etmekteyiz (bendeniz) yanlış bir algı olmasın diyerek (örn; karşınızda ki insanın seviyesinden daha aşağıda olmamak için) küfür hakaret amaç edilmemiş (anlayacağı dilden konuşurken niyetimiz aşağılamak değil) cahilliğini ön plana çıkarmak doğrultusunda böyle tırnak içinde gerçek anlamı-niyeti açıklıyoruz.

bazıları buna dikkat etmiyor.

hele ki şu görünürde bilgi çağına dönen ama cehaletin çağı olan-olacak 21.yy da insanlar bilgiyi check etme-doğrulama yapmak için çapraz okuma araştırma yerine olduğu gibi bilgiyi alması ileride kendi putunu kendi dogmasını bile yaratacak seviyede muhakeme yeteneğine zekasına bile sahip olmuyor.
başkalarının korkuları ile yaşıyor.
başkalarının aklı düşüncesi görüşü ile kendini tanımlıyor.

evet, kızgınlık nefret olabilir.
hepimiz için bu geçerli.
ama bu birbirimizi yok etme gerekçesi olmamalı.

dikkat ediyor musunuz?
özürü dikkate almayarak sığ bir düşünce içinde eleştirdiğimiz insanlara benziyoruz.
ya benimsin, ya kara toprağın diyerek sevdiği insanı kırk yerinden bıçaklayan birinin; benimle olursan flört aşk, başkası ile olursan fuhuş anlayışına dönüyoruz.

yapmayınız.
lütfen...