bugün

hasret

hasretin düşer yüreğimin orta yerine.
garip bir hüzün sarar ruhumu, her zaman yaslıdır bu şehir sensiz.
fakir odamda döner durur yokluğun, dalar gider gözlerim uzaklara.
silindi rüyalarımı süsleyen renkler,
ne kar tanelerini tutuyor ellerim, ne de melekler teselli ediyor beni.
düşlerim kap kara artık, düşlerimde bile yalnızım.
birden çalsan diyorum kapımı, ansızın uyandırsan beni.
kurtarsan bu kabustan, kurtulsam bu mahpustan.
güneşi getirsen bana,
yani
sen gelsen diyorum.
ellerim acıyor, ellerim bağlı şimdi, ellerim tutsak, ellerim saklı, ellerim kayboldu karanlığında gecelerin.
ellerime yokluğunun kelepçesi vuruldu.
sana çiçek veremem can.
ellerim acıyor, ellerim bağlı şimdi. tutsak.
resmin, puslu vaktine düştü düşlerimin.
mezar olacak bana bu dört duvar.
yokluğun kadar gerçek bu ecel.
yokluğun kadar büyük içimde acı.
azar azar ölüyorum, sen bunu bilmiyorsun.
mezar olacak bana bu dört duvar.
resmin, puslu vaktine düştü düşlerimin.
şimdi ben yokluğuna tutsağım,
ölüm içerim sensiz her güne.
işte ben, bu senin fakir şairin,
gökyüzüne şekil veren o ressamım ben.
bundan gayri okunmasa da
''eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enla muhammeden abduhu ve resulu''

bir sen yoksun, görünmüyorsun.
gök yüzünde döner durur bir kartal.
ben yaralıyım, vurgun yedim gözlerinden.
ateşle yanıyorum, bir yudum su olsan diyorum çatlayan dudaklarıma.
yüreğim kurak topraklar gibi, gözlerim karanlık kuyu dibi.
sevdamı kurşunladılar can, kahpelerin hesabı var ömrüme.
bir sen yoksun, görünmüyorsun.

fakir odamda döner durur yokluğun.