bugün

kuantum mekaniği

kuantum mekaniğine dair zıt olarak görünen iki yorum vardır, einstein ve bohr yorumu. bu yorumların içeriğine girmeyeceğim ama bilmeyenler için de genel olarak fikirler üzerinden çok kısa bir aktarım yapacağım için anlarsınız diye düşünüyorum.

klasik, yaygın bir söyleyiş vardır, der ki kuantum mekaniği hakkında işte artık evren deterministik değildir, her şey olasılıklara bağlıdır hatta belirli yorumlara göre dış dünya bizim algımız tarafından yaratılır. işte bu yorumlamada mantıksal hatalar mevcuttur.
ilk olarak newton fiziğindeki hesaplamalar sayesinde nesnelere dair matematiksel denklemler sayesinde onların gelecekteki eylemlerini kesin olarak belirleyebiliriz, yani çok basitçe elmayı yere bıraktığımızda düşer ve biz kesin olarak elmayı bırakmadan gerekli parametreleri bildiğimizde elmanın yere düşme hızını hesaplayabiliriz.
kuantum mekaniği ile beraber işler bu şekilde yürümedi. elma gibi makroskobik nesneleri yine aynen %100'e yakın bir kesinlikte hesaplamaya devam ettik ancak atom altı parçacıklar hakkında ancak olasılık hesaplarına sahip olabildik. yani elektronun şu noktada olma olasılığı %80 dedik. yani biraz abes bir örnekle şu an buraya bol küfürlü bir yazı yazsam %80 tepki alırım gibi. işler olasılığa çevrildi.
bu noktada bazı bilim insanları iddia etti ki evren deterministik değildir, indeterministiktir. şimdi ilk olarak şunun farkına varalım, determinizme göre kesin olarak öngörüyoruz, indeterminizme göre ise kesin olarak öngörmüyoruz ama yine olasılıklarla öngörüyoruz.

ikincisi de determinizm ve indeterminizm insana bağlı kavramlardır, pistemolojiktir, yani bizim bilgi anlayışımızla ilişkilidir.doğada olasılık var değildir,doğada olaylar vardır. misal; küfürlü yazılar yazdım, tepki aldım, tepki alma olasılığım yoktur doğada tepki almam vardır, edimsellik vardır, olasılık değil. olasılık insan aklının bir ürünüdür. tepki almayabilirdim de ama aldım, tepki almama olasılığı diye bir şey var değil, bu bir hayal gibi, rüya gibi insan zihnine bağlı ve onun ürünü olan bir şey.
işte bu noktada doğa deterministik değil demek doğru bir yargı değil, jaynes'in belirttiği üzere doğru yargı bizim epistemolojik anlayışımızda, bizim doğayı anlama ve öğrenme şeklimizde kesinlik yoktur, düşük ya da yüksek olasılıklar vardır. ancak bu doğada her şeyi belirleyen deterministik bir yasanın var olmadığı anlamına gelmiyor. bu ya elimizde yeterli parametreler bulunmaması nedeniyle kuantum mekaniğindeki olasılıklara maruz kaldık demek oluyor ya da bizim gerçekliği algılayışımız şekline içkin bir durum anlamına geliyor.

ikinciyi derken neyi kastetmek istiyorum?
yine oldukça basit bir şeyi kastetmek istiyorum. nasıl ki hayatımızdaki olayların neler olacağını, hayatın bize neler olacağını kesin olarak bilemiyorsak çünkü bütün parametreleri bilme olasılığımız yoksa, yani zihnin şeylere bütünsel olarak bakması değil de kısmi olarak bakması ona içkin ise kuantum mekaniğinde de bu ya da bunun benzeri bir şey geçerli. yalnız bu noktada kuantum mekaniği tamamlanmamıştır diyen einstein'ın yorumu pek doğru görünmüyor ancak şunu diyebiliriz bizim algı şeklimiz, bizim matematiğimiz olasılığı zorunlu olarak barındırıyor kuantum mekaniğinde gördüğümüz üzere ya da einstein ileride haklı çıkacak ve kesinliğe ereceğiz. netice olarak birinci durumda şunu anlamış oluyoruz, olasılık doğada var olan bir şey değildir, insan aklının soyutlamasıdır bu nedenle doğa olasılıksal değildir, insan aklı öyledir ve doğayı öyle algılar diyebiliriz. ikincil olarak da kuantum mekaniği yetersizdir, ileride kesinliğe ereceğiz denebilir. her iki durumda da doğaya olasılık özelliği bahşedemiyoruz, doğa olasılığa sahiptir diyemiyoruz.