bugün

kabullenmek

var olanın huzuruna, görece yok oluş biçimiyle çıkmaktır. tazeliğini her an koruyan öfkenin son bulduğu andır. her karakterin kolaylıkla başaramayacağı ötelenmiş anlık hüznü içerir. yükselirken düşme ihtimalinin sonradan akla gelmesi gibi.

uzun zaman önce bu sözlükte yazmaya başlamıştım. hiç kimse beni zorlamamıştı yazmam için. ilk zamanlar yazma çabam vardı. sonra yavaş ve azalan bir yoğunlukla imgelemlerim kayboluyordu. su birikintisine düşen damlanın dalga frekansları gibi. do minör sessizlikten kalan düşündürücü loş ışığın giderek karanlığa dönüşmesi belkide.

sanırım bazı sesleri duymaya çalışmayı bırakmayı kabullendim artık. şimdi sesleri duyuyorum fakat kurgusal bir anlam yüklemiyorum. gayretim de yok. kabullenmekle, hiç değilse, neyin var olduğunu kavraman; neyin yok olduğunu anlaman mümkün oluyor. asıl anlam o an içinde saklı kalabiliyor.