bugün

abdurrahim karakoç

(bkz: adak) şiirini her okuduğumda aidiyetimi bana hatırlatan büyük şair. Ben neden varım, ne için yaşıyorum? Ölüm döşeğinde ben boşa yaşamadım diyebilecek miyim? vs. gibi sorularla bu aralar çok sık muhatap oluyordum. Kimse sormuyordu, kendi kendime soruyordum bunları. Nihayetinde bu şiire denk gelmem ile kaderimin yolunu çizmem bir oldu. Buyrunuz şiir:

Adak

Albayraktır anayurdun gelini,
Bu canı Türklüğe adadım anne.
On iki yaşında ettim yemini,
Bu canı Türklüğe adadım anne.

"Öz Türk'üm!Şahidim karlı dağlardır!
Ben zikri yumrukla çektim yıllardır!
Tek kavgamın adı namustur,ardır!
Yok öyle ;sırtlana aslan demek yok!
Ölmeden çakala meydan vermek yok!

Yüreğim göğsümü yırtsa öfkeden,
Tek taviz veremem kutlu ilkeden,
Bu başı çekmeye mecbur bu beden,
Çakala, sırtlana, arslan demek yok!
Yılana, çıyana meydan vermek yok!

Kafkaslarda kavga başlar kan olur
Ötüken dağları boz duman olur.
Erinde, geçinde koç kurban olur.
Bu canı Türklüğe adadım anne.