bugün

insanları affetmek

bir davranış şekli.

bazı insanlar vardır; biriyle araları bozulduğunda o kişiyi her düşündüklerinde sinirleri bozulur, kendi kendilerini yıpratırlar. eğer ortada gerçekten çok büyük bir yanlış yoksa, o kişiyi affetmek kişinin kendisini rahatlatır. affedip yola devam etmek, gerekiyorsa o kişiyle de pek bir araya gelmemek, affetmeyip içinde büyütmekten daha iyidir her zaman.

bazen bazı şeyleri, karşınızdaki hak etmese bile kendi iyiliğiniz için yapmanız gerekir.

hani meşhur bir hikâye vardır; bir öğretmen öğrencilerine ödev verir. her öğrenci bir çuvala, o güne dek affetmeyi reddettiği kişi sayısı kadar patates atacak ve her gün o çuvalı yanında taşıyacaktır. bazılarının çuvalında 1-2 patates varken, bazılarının çuvalı ağzına kadar dolar.

1 hafta sonra öğrenciler sızlanmaya başlar. her gittikleri yere o ağır çuvalları taşımaktan bıkmışlardır. öğretmen yanıt verir bu şikayetlere: "insanları affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz ve Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir iyilikmiş gibi düşünüyoruz, ama affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir."