bugün
- bik bik'in balona binmesi18
- icardi190517
- icardi1905 silik olsun kampanyası23
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- futbolcu ismiyle nick almak9
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü20
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı16
- kanınıza rengini verir misiniz16
- abır nerede sorunsalı8
- arkadaşlar biri var16
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır32
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması12
- uzağı göremeyen insan18
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- alınan en güzel iltifat8
- vatandaşlık farkı alan otel10
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak15
- evlilik9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi12
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı14
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- aristoteles'in orta yolu10
"...bu hasta edecek kadar güzel görüntüleri görmekten bıktım."
yol götürür bi yerlere. sabır ey yolcu! italyan köyü...yeşil...otel odasında eski bir yatak, pencereler açık ve yağmur yağıyor. yağmur güzel yağar. şair pardesüsüyle yağmur üzerinde çalışmalar yapmadan öylece uyur. kıvrılarak...umutsuz , sakin, tütün kokuları içinde. hayır en çok toprak. toprak kokusu...
sonra tavanı akan koca bir ev var. delinin evi...yeşil yeşil şişeler konmuş, kocaman kocaman yağan yağmurun altına. iç duvarı olmayan yere kapı konması kadar mantıklı. en azından duvardaki 1+1 eşittir 1 yazısı kadar mantıklı... bi parça ekmek bi bardak şarap ve cigara. suskunluklar...damla sesleri geliyor. sonra votka kokusu. evet bir kitap yakılmalı. bir şiir kitabı...bir şiir kitabını yakmak bir matematik kitabını yakmaktan neden daha acıtı ve ısıtıcıdır? cızır cızır cızır. damlalar, cızırtılar, alkol kokusunun sesi ne güzel...
şair irkilir sonra, büyük sözler söylemek zamanıdır şimdi:
"Büyük aşkları bilirsin, öpüşmek yok, hiçbirşey yok, çok saf, bu yüzden büyük.
Duygular, dile getirilmeyen duygular unutulmazdır."
köyün delisi sığamaz artık köye, söylenmesi gereken şeycikler vardır insanlara. meydan bir sahne gibiyken, figüranlar hakkını verirken herşeyin, meydan-ı şehirden seslenir bizim deli : "...sadece doğaya bak, hayatın ne kadar basit olduğunu göreceksin...bir zamanlar olduğumuz yere dönmeliyiz. deli bir adam size kendinizden utanmanız gerektiğini söylüyorsa, ne biçim bir dünya burası? "
bir mum sönmeden taşınmalı. hem de o rüzgarda. hem de bu soğukta. itinayla sabır sınanır. itinayla. ayak sesleri, mumun çıtırtısı, çakmaklara gaz, çakmaklara gaz. ayak sesleri, nefes nefese bir içsel yarış.
'her birşeye özel anlamlar yükleme densizliği köyü' buradan biraz uzaklarda. geçmişin izlerini ararken bir şair, bu izlemesi biraz da zor filmde, altıüstü basit bir izleyici, yani ben, imrenerek sakinliğe biraz saygı duysam hiç fena olmaz. italyanların meşhur bir sözü vardır. ama ben bilmiyorum. şiire benziyor bu film , işte bunu biliyorum.
ve tekrarlanmalı bi kez daha: "deli bir adam size kendinizden utanmanız gerektiğini söylüyorsa, ne biçim bir dünya burası? " o biçim bir dünya...
Beethoven girer...
yol götürür bi yerlere. sabır ey yolcu! italyan köyü...yeşil...otel odasında eski bir yatak, pencereler açık ve yağmur yağıyor. yağmur güzel yağar. şair pardesüsüyle yağmur üzerinde çalışmalar yapmadan öylece uyur. kıvrılarak...umutsuz , sakin, tütün kokuları içinde. hayır en çok toprak. toprak kokusu...
sonra tavanı akan koca bir ev var. delinin evi...yeşil yeşil şişeler konmuş, kocaman kocaman yağan yağmurun altına. iç duvarı olmayan yere kapı konması kadar mantıklı. en azından duvardaki 1+1 eşittir 1 yazısı kadar mantıklı... bi parça ekmek bi bardak şarap ve cigara. suskunluklar...damla sesleri geliyor. sonra votka kokusu. evet bir kitap yakılmalı. bir şiir kitabı...bir şiir kitabını yakmak bir matematik kitabını yakmaktan neden daha acıtı ve ısıtıcıdır? cızır cızır cızır. damlalar, cızırtılar, alkol kokusunun sesi ne güzel...
şair irkilir sonra, büyük sözler söylemek zamanıdır şimdi:
"Büyük aşkları bilirsin, öpüşmek yok, hiçbirşey yok, çok saf, bu yüzden büyük.
Duygular, dile getirilmeyen duygular unutulmazdır."
köyün delisi sığamaz artık köye, söylenmesi gereken şeycikler vardır insanlara. meydan bir sahne gibiyken, figüranlar hakkını verirken herşeyin, meydan-ı şehirden seslenir bizim deli : "...sadece doğaya bak, hayatın ne kadar basit olduğunu göreceksin...bir zamanlar olduğumuz yere dönmeliyiz. deli bir adam size kendinizden utanmanız gerektiğini söylüyorsa, ne biçim bir dünya burası? "
bir mum sönmeden taşınmalı. hem de o rüzgarda. hem de bu soğukta. itinayla sabır sınanır. itinayla. ayak sesleri, mumun çıtırtısı, çakmaklara gaz, çakmaklara gaz. ayak sesleri, nefes nefese bir içsel yarış.
'her birşeye özel anlamlar yükleme densizliği köyü' buradan biraz uzaklarda. geçmişin izlerini ararken bir şair, bu izlemesi biraz da zor filmde, altıüstü basit bir izleyici, yani ben, imrenerek sakinliğe biraz saygı duysam hiç fena olmaz. italyanların meşhur bir sözü vardır. ama ben bilmiyorum. şiire benziyor bu film , işte bunu biliyorum.
ve tekrarlanmalı bi kez daha: "deli bir adam size kendinizden utanmanız gerektiğini söylüyorsa, ne biçim bir dünya burası? " o biçim bir dünya...
Beethoven girer...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar