bugün

derse geç gelen öğrenci diyalogları

hoca: puştun önde koşanı(pök)
öğrenci: bir arkadaş(ba)
durum: arkadaş, dersten devamsızlıktan kalmak üzeredir. ağzına sıçılsa ohh diyecek kıvamdadır.

pök: oo beyefendi hoşgeldiniz.
ba: eheh hoşbuldum hocam afedersiniz geç kaldım.
pök: yok canım ne demek bizde seni bekliyorduk sensiz başlamak istemedik.
ba: ...
pök: maruzatınız nedir acaba beyefendi?
ba: hocam yolda şey oldu.
pök: bak sen şey oldu demek.
ba: ...
pök: ney oldu peki?
ba: geç kaldım hocam işte.
pök: bak seeeen! geç kaldın demek! senin gibi bir öğrenci ve geç kalmak! inanmam!
ba: ...
pök: çık dışarı!
ba: hocam kalıcam.
pök: onu geç kalmadan önce düşüncektin.
ba: hocam bu derse girmezsem kalıcam diyorum.
pök: benim sorunun değil.
ba: hocam emin olun çok mecbur olmasaydım bunu söylemezdim. yaptığım iyilikleri reklam etmek gibi bir özelliğim yoktur. ancak yolda gelirken sara nöbeti geçiren bir adam gördüm. korkudan kimse yanına yaklaşmıyor, yardımcı olmuyordu. onu aldım ve hiçte yakın olmayan hastaneye taksiyle götürüp yardımcı oldum. kendine geldiğinde bana bir çay ısmarlamak istediğini söyledi. çok ısrar ettiği için kıramadım ve bir çay içip koşarak derse geldim. hala sizin sorununuz değilse yalvarsanızda bu derse girmem zaten!
pök: çık dışarı dedim!

akabinde dışarı çıkan arkadaşla beraber sınıfça dersten çıktık ve arkadaşımıza destek olduk. böyle şerefsizlerde var bu dünyada kısacası.