bugün
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması12
- dursun özbek18
- icardi190526
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı9
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi23
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası41
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı13
- yeşil gözlü erkek olmak9
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması8
- galatasaray11
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz23
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı110
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- sevgilinin kız arkadaş lobisi9
- anın görüntüsü23
- karıya kıza doymuş erkek31
- bir şarkı sözü der ki10
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl17
- yozgatlı sevgiliyle yapılacaklar8
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı9
- türkiye cumhuriyeti islam devleti olarak kuruldu14
- hakemsiz galatasaray8
- fulya öztürk8
- fenerbahçe büyüklüğü9
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı9
- fenerbahçe taraftarı26
- jayden oosterwolde9
- dokunmaya kıyamadan sevmek21
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz22
- bik bikinize ne dikersiniz13
- mühendis erkeklerin genel özellikleri8
- bik bik'in cinsiyeti16
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- en çok yaşamak istenilen şehir11
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur11
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- fenerbahçe13
- mauro icardi11
- manitayla yapılacaklar16
Lazar Hanım
Yeniden yaptım.
Her on yılda bir
Başarıyorum -
Bir çeşit gezgin tansıktır tenim
Bir Nazi abajuru gibi parlak,
Sağ ayağım
Bir kağıt misali,
Yüzüm sıradan bir parça
ince Yahudi keteni.
Çıkar kundak bezini
Ey düşmanım.
Korkutuyor muyum? -
Evet, evet, Profesör Bey,
Bu benim,
inkar edebilir misin
Burnu, göz deliklerini, büsbütün diş takımını?
O ekşi soluk kaybolur
Bir günde.
Yakında, yakında,
Bu mezar deliğinin yediği
Et, bürünecek üstüme yeniden.
Ve ben gülümseyen kadın.
Yalnızca otuz yaşındayım.
Ve bir kedi gibi dokuz canlıyım.
Bu, Üçüncü Sefer.
Yok edilecek ne de çok pislik
Birikmiş on yılda.
Milyonlarca lif.
Yer fıstıklarını çıtırdatan o güruh
itişip kakışıyor görmek için
Nasıl çözdüklerini elimi ve ayağımı -
Bu büyük striptiz numarasını.
Beyefendiler, hanımlar
Ellerimdir bunlar,
Diz kapaklarımdır.
Yalnızca deri ve kemik olabilirim, bir Japon olabilirim,
Her ne isem, gene de aynı kadınım ben.
ilk keresinde on yaşındaydım.
Bir kazaydı.
ikinci keresinde kararlıydım
işi bitirmeye ve geri dönmemeye.
Sallanıp duruyordum
Kapalı midye kabuğumda.
Çağırıp durmaları gerekliydi
Ve yapışkan inciler misali sökmeleri üstümdeki kurtçukları.
Ölmek
Bir sanattır, diğer her şey gibi.
Üstüme yoktur bu konuda.
Öyle ölürüm ki, cehennem sanılır.
Öyle iyi ölürüm ki, gerçek sanılır.
Sanıyorum, sahneye çıkma sıran geldi diyeceksin.
Bir hücrede ölebilmek yeterince kolaydır.
Orada ölebilmek ve kalabilmek yeterince kolay.
O teatral
Geri dönüş gün ortasında
Aynı yere, aynı yüze, aynı kaba
Eğlenen haykırışa:
”Bir mucize! ”
Beni bitiren budur işte.
Bir fiyatı vardır oysa
Yara izlerimi görmenin, bir fiyatı
Tıkır tıkır çalışan
Yüreğimi işitmenin-
Ve bir fiyatı vardır, yüksek bir fiyatı
Bir sözcüğün, bir dokunuşun,
Ya da bir parça kanın,
Ya da bir parça saçımın ya da giysimin.
Ah, ah, Doktor Bey,
işte böyle, benim Düşman Efendim.
Ben sizin eserinizim,
Değerli olan şeyinizim
Saf altından bir bebeğim,
Eriyip, bir feryada yapışıyorum.
Dönüyorum ve yanıyorum.
Sanmayın ki yüksek kaygılarınızı küçümsüyorum.
Kül, kül
Savurup karıştırdığınız
Ettir, kemiktir, başka şey yok orada -
Bir parça sabun,
Bir alyans,
Bir altın dolgu.
Benim Tanrı Efendim, Şeytan Efendim,
Sakının,
Sakının.
Kızıl saçlarımla
Doğrulurum yeniden külden.
Ve erkekleri solurcasına yerim.
(23-29 Ekim 1962)
Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
Çeviren: ismail Haydar Aksoy
Yeniden yaptım.
Her on yılda bir
Başarıyorum -
Bir çeşit gezgin tansıktır tenim
Bir Nazi abajuru gibi parlak,
Sağ ayağım
Bir kağıt misali,
Yüzüm sıradan bir parça
ince Yahudi keteni.
Çıkar kundak bezini
Ey düşmanım.
Korkutuyor muyum? -
Evet, evet, Profesör Bey,
Bu benim,
inkar edebilir misin
Burnu, göz deliklerini, büsbütün diş takımını?
O ekşi soluk kaybolur
Bir günde.
Yakında, yakında,
Bu mezar deliğinin yediği
Et, bürünecek üstüme yeniden.
Ve ben gülümseyen kadın.
Yalnızca otuz yaşındayım.
Ve bir kedi gibi dokuz canlıyım.
Bu, Üçüncü Sefer.
Yok edilecek ne de çok pislik
Birikmiş on yılda.
Milyonlarca lif.
Yer fıstıklarını çıtırdatan o güruh
itişip kakışıyor görmek için
Nasıl çözdüklerini elimi ve ayağımı -
Bu büyük striptiz numarasını.
Beyefendiler, hanımlar
Ellerimdir bunlar,
Diz kapaklarımdır.
Yalnızca deri ve kemik olabilirim, bir Japon olabilirim,
Her ne isem, gene de aynı kadınım ben.
ilk keresinde on yaşındaydım.
Bir kazaydı.
ikinci keresinde kararlıydım
işi bitirmeye ve geri dönmemeye.
Sallanıp duruyordum
Kapalı midye kabuğumda.
Çağırıp durmaları gerekliydi
Ve yapışkan inciler misali sökmeleri üstümdeki kurtçukları.
Ölmek
Bir sanattır, diğer her şey gibi.
Üstüme yoktur bu konuda.
Öyle ölürüm ki, cehennem sanılır.
Öyle iyi ölürüm ki, gerçek sanılır.
Sanıyorum, sahneye çıkma sıran geldi diyeceksin.
Bir hücrede ölebilmek yeterince kolaydır.
Orada ölebilmek ve kalabilmek yeterince kolay.
O teatral
Geri dönüş gün ortasında
Aynı yere, aynı yüze, aynı kaba
Eğlenen haykırışa:
”Bir mucize! ”
Beni bitiren budur işte.
Bir fiyatı vardır oysa
Yara izlerimi görmenin, bir fiyatı
Tıkır tıkır çalışan
Yüreğimi işitmenin-
Ve bir fiyatı vardır, yüksek bir fiyatı
Bir sözcüğün, bir dokunuşun,
Ya da bir parça kanın,
Ya da bir parça saçımın ya da giysimin.
Ah, ah, Doktor Bey,
işte böyle, benim Düşman Efendim.
Ben sizin eserinizim,
Değerli olan şeyinizim
Saf altından bir bebeğim,
Eriyip, bir feryada yapışıyorum.
Dönüyorum ve yanıyorum.
Sanmayın ki yüksek kaygılarınızı küçümsüyorum.
Kül, kül
Savurup karıştırdığınız
Ettir, kemiktir, başka şey yok orada -
Bir parça sabun,
Bir alyans,
Bir altın dolgu.
Benim Tanrı Efendim, Şeytan Efendim,
Sakının,
Sakının.
Kızıl saçlarımla
Doğrulurum yeniden külden.
Ve erkekleri solurcasına yerim.
(23-29 Ekim 1962)
Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
Çeviren: ismail Haydar Aksoy
güncel Önemli Başlıklar