bugün

faces of death

belgesel tarzında çekilmiş bir film. bu yüzden gerçek olan sahneler mevcut ama kurgular da içermekte. bu arada üsteki yazar yapımcıların sahnelerinin hepsinin kurgu olduğunu söylemiş ama bu yasal sorumluluktan kurtulmak için de söylenmiş bir açıklama da olabilir. neyse burayı geçiyorum.

film hayvanların ölümüyle başlıyor. size mezbahadan sahneler gösteriyor. bazı ilkel kabilelerin okla hayvan avlamasını, yine okla boğayı yaralayıp kanını içmesini gösteriyor. daha birçok hayvan ölümüyle ilgili sahne var da beni en çok etkileyen orta doğu'daki yer altında olan bir restorantta bir maymunu turistlerin canlı olarak öldürmesi ve beynini yemesiydi. bir de bir papaz ya da rahibin kutsadıktan sonra boğanın boynunu yarım kesip kan kaybından ölmesini beklemedek de çok etkilemişti.

filmin ortalarına doğru insan ölümlerine değiniyor. ilk başta ilgi çekici gelse de çok sıkıcı bir seyire dönüşüyor. idam sahnesi etkileyiciydi ama sanki akademiysen edasıyla her türlü ölüm şekline değinmeselerdi iyiydi. özellikle hastlalıklara, savaşlara olan kısma. hani savaş ile ilgili konuşacaksan bari soykırım sahneleri ve görüntüleri döşeseydin. sonra kazalardan bahsetti de bunlar artık klasik şeyler bunları ayrıca bu filmde izlemeye gerek yoktu.

ölümden sonraki hayat inanışa da değindikleri iyi olmuş. saçma sapan iki tarikatı gösterdiler. birisinde bir insanı deşip iç organlarını yiyorlardı. kanlarına üstlerine sürüp grup seks yapıyorlardı. diğerinde yılanlarla oynaşıyorlardı.

sondaki doğum sahnesi ve müzik ve arka plandaki görüntüler çok rahatlatıcıydı. genel olarak ölümü hatırlatan bir film.ve filmde bir repliğin benzeriyle bitireyim.

ister kaldırımda olun ister uçakta ölüm anı geldiğinde bunların hiçbir önemi yoktur.