bugün
- uludağ sözlüğün bitmiş olması18
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız11
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- kocamsunun hazırladığı sürpriz13
- güne bir şarkı bırak12
- tilki ailesi10
- bik bik'in balona binmesi30
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler11
- hamas bir terör örgütüdür24
- oksijensizsu13
- suriyeliler suriye'ye dönsün8
- sel felaketinin nedeni cehapedir10
- cumaya gidenlerin çok azalması15
- insana kendini kötü hissettiren şeyler16
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim24
- düşün ki o bunu okuyor14
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- ayça tilki10
- icardi190521
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- adolf hitler9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel16
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- icardi1905 silik olsun kampanyası11
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat13
- en yaşlı özelliğiniz9
levent bulut'un bugünkü yazısının adı. cumhuriyet kutlamalarına izin verilmemesini eleştirmiştir.
Yazı şöyle:
MiLLÎ iradenin üzerine tek kişinin iradesini koyarsanız anayasayı çiğnemiş, demokrasiyi de rafa kaldırmış olursunuz...
Buna izin verilirse sistem çöker.
Bu uygulama, binanın en üstüne kaçak kat çıkmaya benzer...
Sonuçta sıkıntı doğar, sorunların çözümü zorlaşır, toplumsal bakışlar değişir, siyaset de demokratik olmaktan çıkar...
Bir ülkede demokrasi ya vardır ya yoktur...
ilkeleri demokratik olmayan ve halkın bir kısmının alkışıyla demokratik gibi gösterilen şartlar, dayatılan sistemi destekleyenleri rahatsız etmez. Onlar her söylemlerinin ve eylemlerinin demokratik olduğunu inatla savunurlar. Bunu yaparken de yaşanan güne bakmazlar, yaşanmış ve geçmişte kalmış günleri ve kişileri didikleyip dururlar...
Gelinen nokta, toplumu bütünüyle rahatsız eder...
Peki bu yolu neden seçerler...
Günümüzde ortaya çıkan gecekonduya benzer demokratik anlayışı savunacak durumda olmadıkları için seçerler... Bugünü atlatmak için düne yönelirler.
Bolca hamaset yaparlar...
Eskileri karalamak, yaşanmamışları yaşanmış gibi göstermek ve o günün siyasal aktörlerini yerin dibine sokarak prim yapmak isterler; bütün gayretleri bu yöndedir...
Siyasal geçmişimizi bilmeyenler ve tarih okumayanlar da zevzeklerin uydurduklarına inanırlar.
Aydınlar, savrulan yalanlara karşı bildikleriyle kalkan olacaklarına hiçbir değer ifade etmeyen pirinçten üretilmiş takdir ifade eden plaketleri almak ya da bir makam mevki uğruna pısarlar, sesiz kalmayı marifet sayarlar...
Böyledir bu işler... Ülkeyi işgalden kurtarıp yeni bir ülke kuran, padişahın, tek adamın kulu olmayın diye de Cumhuriyeti armağan eden Atatürk ve arkadaşlarının kıymetini bilmek yerine nankörlük ederler.
Buna son bir örnek Nevşehir'den. Nevşehir Valiliği, Cumhuriyet Bayramı yürüyüşüne 'Kamu Düzenini Bozacağı' iddiasıyla izin vermedi. Buyur buradan yak! Türkiye işgal edilse, işgal valiliği böyle bir karar alamazken, Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için yürüyüşe izin vermemek hangi mantıkla izah edilebilir?
Bahaneleri; "kamu düzeni" ve "millî güvenlik"miş...
Miş miş miş de muş muş muş da!...
Valiliğin görevi nedir? Bulunduğu ilin genel idaresini ve güvenliğini sağlayacak her türlü imkânı sağlamak değil mi? Resmî törenlerde başkanlık yapmakla mükellefken diyor ki: "Kamu düzeni ve millî güvenlik bakımından sakıncalı."
Sen bu düzeni sağlayamıyorsan istifa edeceksin kardeşim. Demek ki sen görevini layıkıyla yapamıyorsun. Bulunduğun ilde adı Türkiye Cumhuriyeti olan devletin "Cumhuriyet Bayramı"nı huzur içinde kutlanmasını sağlayamıyorsan kutlamaları yasaklamak yerine, "Ben bu işi beceremedim," deyip istifa edeceksin. istifa da bir hizmettir.
Millî bayramlar ülkenin çimentosu değil midir? Ortak değerlerimiz değil midir?
Girin bakın Google'a. 3 ay önce Nevşehir'de yapılan 15 Temmuz kutlamaları ve etkinliklerinde neler yapılmış. Buraya yazmaya kalksam sütunlar dar gelecek, köşe yetmeyecek. Tamam 15 Temmuz da bayramımız ama 15 Temmuz'u 1 hafta öncesinden kutlamaya başlarken, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlatmamak en hafif deyimiyle nankörlük değil de nedir?
kaynak: https://www.gunboyugazete...-adi-nankorluk-3242yy.htm
Yazı şöyle:
MiLLÎ iradenin üzerine tek kişinin iradesini koyarsanız anayasayı çiğnemiş, demokrasiyi de rafa kaldırmış olursunuz...
Buna izin verilirse sistem çöker.
Bu uygulama, binanın en üstüne kaçak kat çıkmaya benzer...
Sonuçta sıkıntı doğar, sorunların çözümü zorlaşır, toplumsal bakışlar değişir, siyaset de demokratik olmaktan çıkar...
Bir ülkede demokrasi ya vardır ya yoktur...
ilkeleri demokratik olmayan ve halkın bir kısmının alkışıyla demokratik gibi gösterilen şartlar, dayatılan sistemi destekleyenleri rahatsız etmez. Onlar her söylemlerinin ve eylemlerinin demokratik olduğunu inatla savunurlar. Bunu yaparken de yaşanan güne bakmazlar, yaşanmış ve geçmişte kalmış günleri ve kişileri didikleyip dururlar...
Gelinen nokta, toplumu bütünüyle rahatsız eder...
Peki bu yolu neden seçerler...
Günümüzde ortaya çıkan gecekonduya benzer demokratik anlayışı savunacak durumda olmadıkları için seçerler... Bugünü atlatmak için düne yönelirler.
Bolca hamaset yaparlar...
Eskileri karalamak, yaşanmamışları yaşanmış gibi göstermek ve o günün siyasal aktörlerini yerin dibine sokarak prim yapmak isterler; bütün gayretleri bu yöndedir...
Siyasal geçmişimizi bilmeyenler ve tarih okumayanlar da zevzeklerin uydurduklarına inanırlar.
Aydınlar, savrulan yalanlara karşı bildikleriyle kalkan olacaklarına hiçbir değer ifade etmeyen pirinçten üretilmiş takdir ifade eden plaketleri almak ya da bir makam mevki uğruna pısarlar, sesiz kalmayı marifet sayarlar...
Böyledir bu işler... Ülkeyi işgalden kurtarıp yeni bir ülke kuran, padişahın, tek adamın kulu olmayın diye de Cumhuriyeti armağan eden Atatürk ve arkadaşlarının kıymetini bilmek yerine nankörlük ederler.
Buna son bir örnek Nevşehir'den. Nevşehir Valiliği, Cumhuriyet Bayramı yürüyüşüne 'Kamu Düzenini Bozacağı' iddiasıyla izin vermedi. Buyur buradan yak! Türkiye işgal edilse, işgal valiliği böyle bir karar alamazken, Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için yürüyüşe izin vermemek hangi mantıkla izah edilebilir?
Bahaneleri; "kamu düzeni" ve "millî güvenlik"miş...
Miş miş miş de muş muş muş da!...
Valiliğin görevi nedir? Bulunduğu ilin genel idaresini ve güvenliğini sağlayacak her türlü imkânı sağlamak değil mi? Resmî törenlerde başkanlık yapmakla mükellefken diyor ki: "Kamu düzeni ve millî güvenlik bakımından sakıncalı."
Sen bu düzeni sağlayamıyorsan istifa edeceksin kardeşim. Demek ki sen görevini layıkıyla yapamıyorsun. Bulunduğun ilde adı Türkiye Cumhuriyeti olan devletin "Cumhuriyet Bayramı"nı huzur içinde kutlanmasını sağlayamıyorsan kutlamaları yasaklamak yerine, "Ben bu işi beceremedim," deyip istifa edeceksin. istifa da bir hizmettir.
Millî bayramlar ülkenin çimentosu değil midir? Ortak değerlerimiz değil midir?
Girin bakın Google'a. 3 ay önce Nevşehir'de yapılan 15 Temmuz kutlamaları ve etkinliklerinde neler yapılmış. Buraya yazmaya kalksam sütunlar dar gelecek, köşe yetmeyecek. Tamam 15 Temmuz da bayramımız ama 15 Temmuz'u 1 hafta öncesinden kutlamaya başlarken, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlatmamak en hafif deyimiyle nankörlük değil de nedir?
kaynak: https://www.gunboyugazete...-adi-nankorluk-3242yy.htm
güncel Önemli Başlıklar