bugün
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası16
- selefi10
- fatih ürek ile elti gelin görümce12
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur8
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi24
- icardi1905 silik olsun kampanyası12
- başıboş köpek sorunu48
- anın görüntüsü15
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam9
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız23
- yazarların en rum özelliği14
- yeşil gözlü erkek22
- bir kadınla yakınlaşmak15
- türkiyenin artık sefalet listelerinde yer bulması39
- yakışıklı motorcu müzisyen sempatik karizmatik11
- bik bik pilavı13
- klarnet calan sarapci koala 610
- israil13
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması11
- hoşlanılan kıza mesaj atma bahaneleri20
- icardi190518
- camilerin ahır yapılması24
- uludağ sözlüğü geliştirme önerileri11
- 183 yapılı yeşil gözlü beyaz tenli dalgalı saçlı13
- bu günlerde baykar'a saldırılmasının nedeni8
- isviçreden anayasa italyadan ceza kanunu alan ülke9
- ölen amcasını kredi için bankaya getiren kadın12
- israil'deki atatürk büstü10
- sözlükteki fosiller20
- kaybolan eşyayı bulma yöntemleri11
- uludağ sözlük yakıt tüketimi veritabanı8
- junkman10
- esra'yı aç esra yı11
- yeşil gözlü 180 üzeri kel olmayan erkek17
- sevişmek10
- türk erkeğinin seks konusunda rezalet olması28
- evli 2 kız kardeşin pubgde tanıştığı adama kaçması24
- cumhurbaşkanı olduğumda bakan yapacağım yazarlar9
- fuhuş operasyonunda veresiye defteri bulunması11
- merkez bankası'nın 818 milyar tl zarar etmesi22
- güzel sözlük kızları8
- eski sevgiliye dair bir anı bırak9
- evinde silah bulunduran yazarlar19
- bik bik'ın aşkı10
- mersin belediyesinin sahilde açtığı pub11
- yahudilerin hitler nefreti mide bulandırıcıdır12
- hakan ural tevfik göksu osman gökçek17
- monako yat kulübünde istakoz yiyen akp'li vekil19
- teleferik kazası9
- necmettin batırel8
levent bulut'un bugünkü yazısının adı. cumhuriyet kutlamalarına izin verilmemesini eleştirmiştir.
Yazı şöyle:
MiLLÎ iradenin üzerine tek kişinin iradesini koyarsanız anayasayı çiğnemiş, demokrasiyi de rafa kaldırmış olursunuz...
Buna izin verilirse sistem çöker.
Bu uygulama, binanın en üstüne kaçak kat çıkmaya benzer...
Sonuçta sıkıntı doğar, sorunların çözümü zorlaşır, toplumsal bakışlar değişir, siyaset de demokratik olmaktan çıkar...
Bir ülkede demokrasi ya vardır ya yoktur...
ilkeleri demokratik olmayan ve halkın bir kısmının alkışıyla demokratik gibi gösterilen şartlar, dayatılan sistemi destekleyenleri rahatsız etmez. Onlar her söylemlerinin ve eylemlerinin demokratik olduğunu inatla savunurlar. Bunu yaparken de yaşanan güne bakmazlar, yaşanmış ve geçmişte kalmış günleri ve kişileri didikleyip dururlar...
Gelinen nokta, toplumu bütünüyle rahatsız eder...
Peki bu yolu neden seçerler...
Günümüzde ortaya çıkan gecekonduya benzer demokratik anlayışı savunacak durumda olmadıkları için seçerler... Bugünü atlatmak için düne yönelirler.
Bolca hamaset yaparlar...
Eskileri karalamak, yaşanmamışları yaşanmış gibi göstermek ve o günün siyasal aktörlerini yerin dibine sokarak prim yapmak isterler; bütün gayretleri bu yöndedir...
Siyasal geçmişimizi bilmeyenler ve tarih okumayanlar da zevzeklerin uydurduklarına inanırlar.
Aydınlar, savrulan yalanlara karşı bildikleriyle kalkan olacaklarına hiçbir değer ifade etmeyen pirinçten üretilmiş takdir ifade eden plaketleri almak ya da bir makam mevki uğruna pısarlar, sesiz kalmayı marifet sayarlar...
Böyledir bu işler... Ülkeyi işgalden kurtarıp yeni bir ülke kuran, padişahın, tek adamın kulu olmayın diye de Cumhuriyeti armağan eden Atatürk ve arkadaşlarının kıymetini bilmek yerine nankörlük ederler.
Buna son bir örnek Nevşehir'den. Nevşehir Valiliği, Cumhuriyet Bayramı yürüyüşüne 'Kamu Düzenini Bozacağı' iddiasıyla izin vermedi. Buyur buradan yak! Türkiye işgal edilse, işgal valiliği böyle bir karar alamazken, Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için yürüyüşe izin vermemek hangi mantıkla izah edilebilir?
Bahaneleri; "kamu düzeni" ve "millî güvenlik"miş...
Miş miş miş de muş muş muş da!...
Valiliğin görevi nedir? Bulunduğu ilin genel idaresini ve güvenliğini sağlayacak her türlü imkânı sağlamak değil mi? Resmî törenlerde başkanlık yapmakla mükellefken diyor ki: "Kamu düzeni ve millî güvenlik bakımından sakıncalı."
Sen bu düzeni sağlayamıyorsan istifa edeceksin kardeşim. Demek ki sen görevini layıkıyla yapamıyorsun. Bulunduğun ilde adı Türkiye Cumhuriyeti olan devletin "Cumhuriyet Bayramı"nı huzur içinde kutlanmasını sağlayamıyorsan kutlamaları yasaklamak yerine, "Ben bu işi beceremedim," deyip istifa edeceksin. istifa da bir hizmettir.
Millî bayramlar ülkenin çimentosu değil midir? Ortak değerlerimiz değil midir?
Girin bakın Google'a. 3 ay önce Nevşehir'de yapılan 15 Temmuz kutlamaları ve etkinliklerinde neler yapılmış. Buraya yazmaya kalksam sütunlar dar gelecek, köşe yetmeyecek. Tamam 15 Temmuz da bayramımız ama 15 Temmuz'u 1 hafta öncesinden kutlamaya başlarken, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlatmamak en hafif deyimiyle nankörlük değil de nedir?
kaynak: https://www.gunboyugazete...-adi-nankorluk-3242yy.htm
Yazı şöyle:
MiLLÎ iradenin üzerine tek kişinin iradesini koyarsanız anayasayı çiğnemiş, demokrasiyi de rafa kaldırmış olursunuz...
Buna izin verilirse sistem çöker.
Bu uygulama, binanın en üstüne kaçak kat çıkmaya benzer...
Sonuçta sıkıntı doğar, sorunların çözümü zorlaşır, toplumsal bakışlar değişir, siyaset de demokratik olmaktan çıkar...
Bir ülkede demokrasi ya vardır ya yoktur...
ilkeleri demokratik olmayan ve halkın bir kısmının alkışıyla demokratik gibi gösterilen şartlar, dayatılan sistemi destekleyenleri rahatsız etmez. Onlar her söylemlerinin ve eylemlerinin demokratik olduğunu inatla savunurlar. Bunu yaparken de yaşanan güne bakmazlar, yaşanmış ve geçmişte kalmış günleri ve kişileri didikleyip dururlar...
Gelinen nokta, toplumu bütünüyle rahatsız eder...
Peki bu yolu neden seçerler...
Günümüzde ortaya çıkan gecekonduya benzer demokratik anlayışı savunacak durumda olmadıkları için seçerler... Bugünü atlatmak için düne yönelirler.
Bolca hamaset yaparlar...
Eskileri karalamak, yaşanmamışları yaşanmış gibi göstermek ve o günün siyasal aktörlerini yerin dibine sokarak prim yapmak isterler; bütün gayretleri bu yöndedir...
Siyasal geçmişimizi bilmeyenler ve tarih okumayanlar da zevzeklerin uydurduklarına inanırlar.
Aydınlar, savrulan yalanlara karşı bildikleriyle kalkan olacaklarına hiçbir değer ifade etmeyen pirinçten üretilmiş takdir ifade eden plaketleri almak ya da bir makam mevki uğruna pısarlar, sesiz kalmayı marifet sayarlar...
Böyledir bu işler... Ülkeyi işgalden kurtarıp yeni bir ülke kuran, padişahın, tek adamın kulu olmayın diye de Cumhuriyeti armağan eden Atatürk ve arkadaşlarının kıymetini bilmek yerine nankörlük ederler.
Buna son bir örnek Nevşehir'den. Nevşehir Valiliği, Cumhuriyet Bayramı yürüyüşüne 'Kamu Düzenini Bozacağı' iddiasıyla izin vermedi. Buyur buradan yak! Türkiye işgal edilse, işgal valiliği böyle bir karar alamazken, Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için yürüyüşe izin vermemek hangi mantıkla izah edilebilir?
Bahaneleri; "kamu düzeni" ve "millî güvenlik"miş...
Miş miş miş de muş muş muş da!...
Valiliğin görevi nedir? Bulunduğu ilin genel idaresini ve güvenliğini sağlayacak her türlü imkânı sağlamak değil mi? Resmî törenlerde başkanlık yapmakla mükellefken diyor ki: "Kamu düzeni ve millî güvenlik bakımından sakıncalı."
Sen bu düzeni sağlayamıyorsan istifa edeceksin kardeşim. Demek ki sen görevini layıkıyla yapamıyorsun. Bulunduğun ilde adı Türkiye Cumhuriyeti olan devletin "Cumhuriyet Bayramı"nı huzur içinde kutlanmasını sağlayamıyorsan kutlamaları yasaklamak yerine, "Ben bu işi beceremedim," deyip istifa edeceksin. istifa da bir hizmettir.
Millî bayramlar ülkenin çimentosu değil midir? Ortak değerlerimiz değil midir?
Girin bakın Google'a. 3 ay önce Nevşehir'de yapılan 15 Temmuz kutlamaları ve etkinliklerinde neler yapılmış. Buraya yazmaya kalksam sütunlar dar gelecek, köşe yetmeyecek. Tamam 15 Temmuz da bayramımız ama 15 Temmuz'u 1 hafta öncesinden kutlamaya başlarken, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlatmamak en hafif deyimiyle nankörlük değil de nedir?
kaynak: https://www.gunboyugazete...-adi-nankorluk-3242yy.htm
güncel Önemli Başlıklar