bugün

zengin olmak nasıl bir şey

Çocuktum. Bir gün babamın iş yerine gittim. Oralarda dolaşırken, bana laf attı,
Oradan biri; adın ne, senin?
Ben; bayram,
oradan biri; okuyormusun?
Ben; evet, evet hemde yatılı.
Oradan biri; nerede?
Ben; ankara'da,
Oradan biri; korkmuyormusun?
Ben; korksam ne olacak, babamın, tarlası, fabrikası yok ki.
Farkettim ki, adamın ardı kalabalık.
Arkasındakilerden biri; efendim, personelden birinin çocuğu olsa gerek, gerekli...
Oradan biri; kimin yanına geldin,
Ben; babamın,
Oradan biri; o zaman babanın yanına gidelim.
Arkasındakilerden biri; zahmet buyurmayın. Çağırtalım!
Oradan biri; acelem var. Gecikmeyelim,
Arkasındakilerden biri; emredersiniz efendim.
Ben önde, oradan biri ardımda, arkasında ordusuyla. Oradan biri'ni karşısında görünce, benzi atan,
Babam; işe dalmışım, çıkmış efendim!
Oradan biri; neden getirdin. Kurallar malum,
Babam; çok merak etti de efendim!
Oradan biri ardını dönünce, ordusuda döndü. Aralarından biri, babama gözünü belertti. Kapı kapandı. Bir saniye sonra, kapı açıldı. Kapıdan başını uzatan,
oradan biri; bayram,
Ben; efendim,
Oradan biri; gel biraz sohbet edelim,
Bsbam; rahatsız etmesin, efendim!
Oradan biri; lütfen! Gidelim.
Aralarından biri yine babama yine gözünü belertti. Çıktım odadan. Koridorda, ardına dönerek;
Oradan biri; ebeveyninden izin işini organize ediniz. öğle yemeğine çağrılımdır, evladı,
Arkasındakilerden biri; efendim!
Oradan biri; savsaklamayın, lütfen.
Oradan biri'nin eli omuzumda. Odasına gittik. Sonra arabasına bindik. Sonra şatosuna gittik. Orada bir çok şey yedim. Ancak bir kuşbaşılı biber dolması yedim ki, tadını bugün bile unutamam.
Demem o ki; onlarda yani zenginlerde, hepimiz gibi insanlar. Oturuyorlar. Kalkıyorlar. Yürüyorlar. Tek fark var. Onların dolması kuşbaşılı. Bizimkisi dolmanın yalancısı..