bugün

neslican tay

Neslicana öldüğü için üzülmedim açıkçası. Çünkü nihayetinde hepimiz öleceğiz. Ben sadece onun çektiği o acılara değsin istemiştim, bu kadar mücadele etmişken boşuna olmasın istemiştim. Onunla aynı kaderi paylaşan bir sürü insan var, farklı bir son olsun istemiştim. Bunların dışında,

Çok fazla “ölmeyi hak eden bir sürü insan varken neden sen” minvalinde entry okudum. Ölüm hak edilen bir şey midir ya da insanlar dünyayı çok mu benimsedi, kalıcı mı zannediyorlar kendilerini? bilmiyorum. Su an yanınızda duran su bardağı bile sizden daha garantiyken bu dünyada, ben olsam böyle cümleler kurmaya cesaret edemezdim. Neyse, iyi ki karar mercii biz insanoğlu değiliz.

Birisi de şey yazmış, “keşke ömrümüzden verebilme şansımız olsaydı gönlünden ne kopuyorsa herkes 2-3 verseydi.” Ömrümüzden verebilme şansımız olsaydı annemize, babamıza, sevdiklerimize vermez miydik? Dünyada bu kadar hastalıkla boğuşan insan varken hangi birine gönlünden kopartıp da üç beş vereceksin?

Son olarak, Neslican gerçekten çok güzel şeyler yaptı. Birilerinin hayatına dokundu. Direndi. Çok güzel mücadele etti ve ne yazık ki başaramadı. Bunu artık dallandırıp budaklandırmak samimiyetsiz görünür, dua etmeli yalnızca.