bugün

ergün atalay

Hiçbir kutsal kitapta yazmaz ama ben yazayım dedim:

Şimdi bu zat Türk iş sendikasının başına çöreklenmiş zehirli bir yılan ve zehrini yanındaki hatundan aldığı belli. Ve bu zat Türk iş sendikasının geleneğini sürdürüp her zaman ki gibi işçileri sattı, bunda anlaşılmayacak ya da kızacak bir şey yok aslında ama bizim keskin solcu abilerimiz oturdukları yerden bir gündem yakalamışlar ya, neymiş efendim "bu zat istifa etsin" yahu bu işler tatlı suda balık avlamaya benzemez ki! Var sayalım istifa etti, etmez ya. Ne değişecek bu durumda? Yerine hemen yeni bir korucu seçilecek hem de sizin desteğiniz ile. Bu zatın sendika genel başkanlığından istifasını isteyip şuh bir kadının histerik çığlıkları gibi uluyacağınıza, bu gerici ve ajan sendikaya üye olan saf ve iyi niyetli işçileri bağlı bulundukları bu gerici sendikadan istifa etmeleri yönünde ne diye bir çabanız yoktur? Yoksa evcilik mi oynuyorsunuz? Ya da Trük iş sendikasının geçmişine dair bir bilgiye mi sahip değilsiniz? Hatırlatma adına söyleyeyim. Amerikan emperyalist çevreleri ile onların ülkemizdeki işbirlikçileri yerli sermaye çevreleri, DP iktidarı ve sarı sendikalar, işçileri merkezi bir sınıf uzlaşmacısı sendikal örgütün çatısı altında toplamayı tezgâhladılar. Ve 1952 yılının Temmuzunda Türkiye işçi Sendikaları Konfederasyonu ( Türk iş ) resmen kuruldu. Yedi ildeki on sendikal birlik ve federasyon tarafından kurulan Türk iş’ daha sonra diğer sendikal örgütlerde katılmışlardı. Meselenin çıkış noktası kısaca budur. Ey tatlı su solucanı titre ve kendine gel.