bugün

sevgilinin mutluluktan çok acı verdiğini anlamak

çok uzun sürmeyecektir. "ben kıskanmayı/kıskanılmayı severim" nidaları atan her kişinin bir gün anlayacağı ama bunun için çok geç olacağı gerçektir. bu sadece kıskançlık ve benzeri gereksiz ruh haline de bağlı değildir tabi. önemli olan samimi olabilmek ve bu samimiyeti koruyabilmek. o kaybolduğu zaman mutsuzluk artar, sıkıntı yaratmaya başlar ve vazgeçilemeyen bir dert tasa olur bünyede.
artık buna yalnızlık korkusu mu denir yoksa kendini kandırıp "alışkanlık gibi bi şey artık bu yææ" yalanları mı söylenir bilemem. amaç mutlu olmaksa, mutlu olmak için beraber bir şeyler yapabilmekse, mutlu olamadığın biriyle neden hala bir şeytleri zorlayıp daha da üzerler kendilerini bilmem.

dediğim gibi ben bilmem, beynim bilir.