bugün

ölüm

fazlasıyla merakımı celbeden husus.

şöyle bir denklem geliştirdim;
allah'dan ne kadar uzaklaşırsak ölüm için yapacağımız açıklama o kadar sığ ve boş olacaktır.
ölümün açıklamasını yapmak için öncelikle allah dedik çünkü islamda ahiret inancı diye bir şart var ki buna inanmak zorunludur. yani ben müslümanım diyorsanız ahiret inancına iman etmelisiniz. ahiret inancı kısaca ölümden sonra ki hayattır. yani iyi-kötü lakin ebedi olacak olan hayat. aslında gerçek hayat.
ahiret ile alakalı birçok ayet var. mahşer, toplanma yeri, son gün, diriltme günü, etlerin bir araya getirilmesi, sura bunlar hep allah'ın kelamları. ve hepsi ölüm ve sonrası ile alakalı.
ben kuran'dan şöyle bir sonuç çıkardım iman etmeyen insanlar-topluluklar-devletler için. hiçbirisi ahirete inanmıyorlar. kendi putunun yanında bir olan allah'a inanan var inanmayan var ama ahirete inanan bir topluluğa hiç rastlamadım kuran'da geçen inkarcılar içerisinde. hepsinde olan ortak sıkıntılardan birisi de buydu. o yüzden ölümden, yani sonumuzun bir gün gelip bizi yakalayacağından ve sonra bize ruh-form veren allah'ın nasıl bizi yaratıp sonrada öldürdüğü gibi; en son olarak yeniden parçalanmış, çürümüş, toprakla karışmış bedenlerimizi bir araya getirip bizi huzurunda toplayacağından kuran'da çok sık bir biçimde bahseder. bu allah için elbette çok kolaydır.
ölüm bir son değil ebedi olan iyi-kötü yaşam için yapılan başlangıçtır. kişi iman etse de iman etmese de bu haktır ve gerçekleşecektir.
insan öldükten sonra müslüman olur bunu biliyor muydunuz. çünkü ölüm tüm hakikatin ortaya çıkmasını sağlar ve kul yaratıcısıyla tanışır. gözünden perde kalkar. tabi size tanınan mühlette yani dünya hayatında iman etmemişseniz artık sizin için çok geçtir. ölümden sonra(veya anında) yüzünüze tokat gibi çarpan bu gerçeği algıladıktan sonra tüm derdiniz geri dönderilmek ve (maalesef yeni tanıdığınız)allah'ınız için bir şeyler yapma isteği olacaktır. bir an olsun durun ve düşünün. kendinizi bu çok sıkıntılı durumun içinde tamda ortasında tahayyül edin. bu nasıl bir derttir. kurtuluşu, dermanı, çaresi olmayan bir dert.
ölümü bir şekilde allah(iman-islam) ile bağdaştıramazsanız bir insan için ölüm çok manasız olacaktır. bu anlamsızlık ve manasızlık insanları değişik saçma düşüncelere iter. ve kendinizce sürekli bir yorum getirmeye çalışırsınız ve işin kötüsü bu saçma yoruma kendinizi inandırırsınız. ve artık o sizin kabulünüz olur.
ölüm ve sonrası gayb kategorisindedir yani allah ne kadarını bize ifade etmişse o kadarını bilebiliriz demektir. araştırılarak bulanabilecek bir bilgi veya bir değer veya bulgu adına ne derseniz deyin işte öyle bir şey değildir.
bu dünyada ölüme ve ölümden sonrasına inanmayanların ahirette ne denli zorluklar çekeceğini allah birbir dile getirmiş. ve kimileri hala "hayvan olarak geri geleceğim", öteki "ölümle yok olacağım her şey bitmiş olacak", beriki "ben ölünce ne güzel börtü böceğe solucana fareye etim yem gibi olacak onu besleyeceğim bir faydam dokunmuş olacak" gibi korkunç ve bir o kadar komik ifadeler takınıyorlar. keşke birçok şeye vakit ayırdığımız gibi kuran'a da vakit ayırsak ve hayatımız, yaşadıklarımız daha da anlamlansa.
islam bireyseldir. herkes allah nazarında kendisinden sorumludur. ve hesap gününde hiçbir yardımcı olmadan herkes kendi hesabını kendisi verecektir. kuran, (sağlıklı akıl baliğ)herkesin tek başına bile okuyup anlayacağı bir kitaptır. kuran için allah; "Andolsun ki Kur’an’ı düşünülsün diye kolaylaştırdık. Düşünecek yok mu?" diye adeta serzenişte bulunuyor. bizi bizden daha fazla düşünüyor. ve biz hala akletmiyoruz. allah sonumuzu hayır etsin.