bugün

bir gün tek başına

Vedat Türkali'nin ilk romanıdır. 1960'larda ki Türk siyasetinin boktanlığını, her şeye rağmen birbirine aşık olan koyu devrimci, her bakımdan cesur olan bir genç kızımız ve onun kadar cesur olamayan bir adamın hikayesi. Kalın olmasına rağmen 4 5 günde bitirilebilecek bir kitap. 450 650 arası biraz sıksada finali beni tatmin etti. Hatta son kısımları biraz daha uzun tutulup daha doyurucu bir son yapılabilirmiş gibime geldi. Ayrıca Kitapta ki iç seslerden de -biraz uzun olsada- insan kendinden mutlaka bir kaç şey yakalıyor. Kitaba farklı bir anlatım tarzı katmış.

Kitap hakkında girilen entrylere baktığımda ise entrylere nazaran o kadar da abartılacak bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Bana Birazcık solcu abartması gibi geldi.

-----spoiler-----

Kitapta en çok hoşuma giden, beni güldüren karakterler Rasim ve Handan oldu.

Her ne kadar kitabın sonunda kenan kendini atılan iftiralar, karalamalar yüzünden intihar etse de, kenan'a karşı olan içimde ki öfkemi dindirmedi yinede. Bunun sebebi de sanırım nermin'e yaptıklarıydı. istediği zaman nermin'i elde etmesi, nermin'in bir türlü vazgeçmeyişi beni biraz derinden etkiledi. Günsel'e gelecek olursak, kenan'a büyük ayıp etmiştir. Ama yine de ohh olmuştur kenana.

-----spoiler-----
güncel Önemli Başlıklar