bugün

bir öğrenci evi yöntemi olarak halıya yedirmek

ananın evinde ya da eşinin gözü önünde kendi evinde yapamazsın. yapsan dünya birden maviye boyanır aslında, her şey daha güzel olur ama yapamazsın. yaparsan, yapıp yakalanırsan yanar o ev.

peki nedir bu?

efendim laptopa kitlendiğin, muhabbete daldığın bir anda o kendi kendine yanan sigaranın külü birden pat diye halıya dökülür. bir nesne yardımıyla onu almazsan ya da alsan bile çoğu zaman ille bir kısım kül halıda kalır.

ya da yavşak ev arkadaşının dünden bıraktığı, mutfağa götürmediği bardağın dibinde biraz kahve kalmıştır. belki sevişirim boxerını arayıp bulamadığında, sağa sola sinirli sinirli kafası kopmuş horoz gibi koşarken paaat o bardağı deviriverirsin.

tabi hiçbir durumda endişeye mahal yok. neden? çünkü son derece işlevsel bir yöntem vardır;

halıya yedirmek.

kül artığını fışşttt fışşştt halıya yedirirsin.

kahve dökülmüş, bira dökülmüş sikinde mi? 2 parça kağıt havluyla, kurutabildiğini kurut, gerisi.. halıya yedirirsin.

sanılanın aksine bu zararlı ve pis bir yöntem değildir. bilakis halıyı besler ve halıya öz rengini verir. halı bir müddet sonra evinizin kimlik ve kişiliğini almış, sizi içselleştirmiştir.

bu, bir hayat biçimidir. evlenene kadar yapın, bu keyfi yaşayın.