bugün

damadını sahte evrakla kızından boşandıran padişah

Yaşanan tarih ortada. Yukarıda anlatıldığı gibi düzmece bir kurgu yok ortada. Bu nevi vahdettin düşmanlığını gazi mustafa kemal atatürk dâhi yapmadı. Sultan osmanlı devlet geleneğine göre hareket etmiş, bir ülkede tek bir devlet yönetimi esası üzere ikilik çıkmaması adına ülkeyi sessiz sedasız terk etmiş (17 kasım 1922) büyük bir fedakârlık örneği sergilemiştir. Damadına gelince; kuvvayı milliyeye katıldığı doğrudur. Zaten anadoluya Katılmakla, vatanın kurtuluşu yada ailesi arasındaki tercihini vatanın selâmeti yönünde kullanmıştır. Yani cumhuriyetle saltanat arasında açılan makas gibi. Yeni bir devlet kurulurken eskisinin bitmesinin elzem olması nasıl ki doğal ise. Esasında Fiilen mecburen sona ermiş bir akdin resmi edebiyatını yapmak, her ne kadar osmanlıyı karalamayı marifet sayanlara yakışsa da, halbuki gayri resmi tarih, vatanın selameti için şart olan bu işbirliğini açıkça ortaya koymaktadır. Fakat bedeli ağırdır. Gerekirse yardan, gerekirse serden (candan) geçilir bu bedeli temin ve tesis etmek için.

--spoiler--
Sultan Vahdettin’in Anadolu Hareketi’ne bakışı

Atatürk’le Vahdettin’in ilişkileri, Vahdettin Han padişah olduktan sonra da sürmüştür. Atatürk, Anadolu hareketini başlatmak üzere Anadolu’ya çıkmadan önce 6 defa Sultan Vahdettin’le konuşmuştur. Bu görüşmelerden bir kaçına sadrazam Ali Rıza Paşa da katılmıştır.

Elhamdülillah, ordularımız, islam orduları muzafferdir!

Milli Mücadele başladıktan sonra Atatürk’le Sultan Vahdettin’in irtibatı devam etmiştir. Bu irtibatı bilahare general olanNeşet Bey sağlamıştır.

Vahdettin Han’ın kızı Prenses Ulviye Hanım, ismail Hakkı Okday ile evlidir. ismail Hakkı Okday anlatıyor: “1920–1921. Anadolu’da Kuvayı Milliye teşkil edilmiş, Yunanlılarla harp ediyordu. O esnada padişah, her Cuma namazından sonra, selamlık namazından sonra, odama gelirdi. Askeri durum hakkında malumat alırdı ve ne vakit milli ordumuz bir zafer kazansa “Elhamdülillah, ordularımız, islam orduları muzafferdir” diye seviniyordu. Mustafa Kemal Paşa’yı takdir ediyordu.”

6.Sultan Vahdettin: Belinde taşıdığı kılıncın şerefine layık bir evlatmış

Sultan Vahdettin’in kızı Prenses Ulviye ile evlenen damadı ismail Hakkı Okday gizlice Anadolu hareketine katılır.ismail Hakkı Okday ortalarda görünmeyince Sultan Vahdettin, damadının babası Sadrazam Tevfik Paşa’yı huzuruna çağırır. Sultan Vahdettin ile Tevfik Paşa arasında şu konuşma geçer:

Sultan Vahdettin- Paşa oğlun nerede?

Sadrazam Tevfik Paşa- Hangi oğlum?

Sultan Vahdettin- ismail Hakkı! Nerede benim oğlum?

Sadrazam Tevfik Paşa- Oğlun yok. Eh! O halde oğlumu benim sizden sormam icab eder. Hem damadınız, hem Saray Erkan-ı Harbidir... Oğlun Anadolu’ya iltihak etti.

Sultan Vahdettin- Çok memnun oldum. Belinde taşıdığı kılıncın şerefine layık bir evlatmış.

Sonrasında Vahdettin’in ailesiyle birlikte yurtdışına gitmesiyle de ismail Hakkı Bey, ikinci evliliğini Bülent Ecevit’in annesinin teyzesi Ferhunde Hanım’la yapacaktır. Benim ‘Teyze ile Prenses’ kitabım bunların hikayesini anlatır.

https://www.timeturk.com/...emal-e-neden-vermedi.html
--spoiler--

--spoiler--
BABASI ANADOLU'DA

Sultan Vahideddin'in kızı Ulviye Sultan'la Kırım Hanları'nın soyundan gelen son Osmanlı sadrazamı Ahmed Tevfik Paşa'nın oğlu ismail Hakkı Bey'in tek çocuğu olan Hümeyra Özbaş, 1917'de annesinin istanbul'un Nişantaşı semtindeki konağında doğdu. Prusya Harp Akademisi'nden mezun kurmay bir subay olan babası ismail Hakkı Bey, Kurtuluş Savaşı'nın başlamasından hemen sonra padişah kızı olan ‘‘sultan’’ eşinden ayrıldı ve Anadolu'ya geçerek Milli Mücadele'ye katıldı. Büyük Millet Meclisi'nin 1924 Martında hiláfeti láğvedip Osmanlı Hanedanı'nı sürgüne gönderen 431 sayılı yasayı kabul etmesi üzerine, o sırada yedi yaşında olan Hümeyra ‘‘Hanımsultan’’ da Osmanlı Hanedanı'nın bütün mensuplarıyla beraber Türk vatandaşlığından çıkartıldı ve Türkiye'den ayrıldı.

ÜLKEDEN ÜLKEYE

Küçük Hümeyra ile annesi Ulviye Sultan için sürgünün ilk durağı Güney italya'nın Sanremo kasabası oldu ve Sanremo'da yaşayan Sultan Vahideddin'in yanına yerleştiler. Vahideddin'in 1926 Mayısında ölmesinden sonra aileye yeni sürgünler göründü ve önce Güney Fransa'nın Manton kasabasına, oradan da Mısır'a geçildi.

ATATÜRK'ÜN iZNi

O sırada Türkiye'de cumhuriyet ilan edilmiş ve Hanımsultan'ın Atatürk'ün silah arkadaşlarından olan babası ismail Hakkı Bey askerlikten ayrılıp diplomatlığa geçmişti. Sürgünde bulunan kızını görebilmenin yolunu ararken konuyu bir gün Atatürk'e açtı. Atatürk'ün ‘‘Hümeyra'yı pasaportuna kaydettirip Türkiye'ye getirebilirsin, ama bunu hiç kimseye söyleme’’ demesi üzerine, Hümeyra Özbaş adına hemen diplomatik bir pasaport çıkartıldı. Bu pasaportla Türkiye'ye gelen Hümeyra Özbaş, 1924 sürgününden sonra ülkeye dönebilen ilk Osmanlı oldu. Daha sonra 1939'da ismet inönü'nün cumhurbaşkanlığı sırasında Hümeyra Özbaş'la birlikte Enver Paşa'nın üç çocuğu için çıkartılan özel bir yasayla aynı zamanda ‘‘asker çocuğu’’ olan dört hanedan mensubunun yaniden Türk vatandaşı olmaları sağlandı.

http://www.hurriyet.com.t...hanimsultan-oldu-39155136
--spoiler--

görsel