bugün

sümer tabletlerinin islam ı çürüttüğü iddiası

ateistlerin sık sık, ezbere bir şekilde dillendirdiği temelsiz bir iddiadır.

0Hakikat0 adlı bir youtube kanalı, bu iddiaya güzel bir video ile cevap vermiş. ben de onun hazırladığı videoyu sözlükte okunması açısından yazı formatına çevirdim. Aşağıdaki okuyacağınız metin, videonun direkt olarak yazıya dönüştürülmüş halidir. tekrar ediyorum: aşağıdaki cümleler bana ait değildir, sadece videonun yazıya dönüşmüş halidir.

ister videoyu izleyin, ister yazıyı okuyun.

''Bulunan sümer tableti islamı çürütüyor mu?'' adlı ilgili videoya bu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=UDm3FZ-vHcg

videonun yazılı halini de aşağıda okuyabilirsiniz:

''Sümerler gibi islam öncesi hikayeler, islam'ı çürütür mü?

Başta muazzez ilmiye çığ olmak üzere, bazı yazar ve akademisyenler tarafından sümer yazıtlarının dinlerin kökenine ışık tuttuğu ve islam'ı çürüttüğü öne sürülmektedir. peki bu iddialar doğru mu?

bu videomuzda bu iddiaları çürüten bir argüman sunacağız. sunacağımız argümanın en büyük özelliklerinden biri, sadece sümer yazıtlarıyla sınırlı olmamasıdır. yani, aslında ''kur'an'ın kaynağı şudur'' formunda geçen tüm islam eleştirileri için de geçerlidir. vereceğimiz argümanın bir başka özelliği ise yapısı itibariyle gelecekte bile çürütülemeyecek olmasıdır. yani bundan 100 yıl sonra anadolu topraklarında yeni bir yazıt çıkartılsa bile bu yazıtta yazacak olanlar islam için herhangi bir sorun oluşturmayacaktır.

ateistler ve deistler tarafından sıkça öne sürülen iddia şu şekildedir:

-''sümer tabletlerinde birtakım hikayeler geçiyor ve bu hikayeler Kur'an'da geçen hikayelere çok benziyor. sümer tabletlerinin yaşının kur'an'dan eski olduğunu düşünecek olursak, o halde Kur'an'ın kaynağı sümerlere dayanıyor ve Kur'an Allah kelamı olamaz.''

biraz muhakeme yeteneği ve Kur'an bilgisi olan herkes, bu tarz iddiaların geçersiz olduğunu anlar. Açıklamamızı daha iyi anlayabilmeniz için önce Kur'an hakkında birkaç temel bilgi paylaşacağız.

Kur'an hiçbir tarih içermeyen bir kitaptır. Ne ay takvimi üzerinden bir tarih içerir, ne de güneş takvimi üzerinden... Dikkat: bu ''süre'' ve ''zaman'' ile karıştırılmamalıdır. Örneğin; Nuh peygamberin kaç yıl yaşadığı veya Ashab-ı keyf'in ne kadar süre mağarada kaldığı yazar. Fakat hangi yıl yaşadıkları yazmaz. Aynı şekilde isa peygamberin doğuşundan bin yıl önce veya bin yıl sonra gibi tarih ölçüleri de yer almamaktadır.

Kur'an tüm peygamberler ve kıssalarından da bahsetmez. Mümin suresi'nin 78. ayeti bize bunu şu şekilde bildirir:

Mümin suresi/78: ''Andolsun senden önce de peygamberler gönderdik. Onlardan sana bir kısmını anlattık, bir kısmını ise anlatmadık.''

Aynı şekilde Kur'an ilk insanların yaşadığı tarih hakkında da bilgi vermez. bilinmesi gereken bir başka önemli bilgi de Kur'an'ın kendisinin Kur'an'da anlatılan kıssaları ilk kez anlattığını iddia etmiyor olması. Tam aksine Kur'an'dan birçok kıssanın daha önceki kavimlere de anlatıldığı anlaşılıyor. Yani, Hz. Muhammed sadece ilklerin peygamberi değildir. Hatta Ahkaf suresi'nin 9. ayetinde özellikle peygamberlerin ilki olmadığı söylenmesi isteniyor.

Ahkaf suresi/9: ''de ki: ben peygamberlerin ilki değilim.''

Hz. muhammed ilk peygamber olmadığı gibi, anlatığı şeylerin hepsi de ilk kez anlatılan şeyler değildir. mesela; oruç hakkında Kur'an şöyle der:

Bakara suresi/183: '' Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.''

Buradan biz şunu anlıyoruz. Hz. Muhammed'den önce, yani Kur'an'dan önce başka peygamberlere de gönderildiği halkına ''oruç tutun'' demesi istenmiş. Kur'an'daki benzer şeylerin daha önce de vahyedildiği birçok ayetten anlaşılıyor. Örneğin; Nisa suresi'nin 163. ayetinde Hz. Muhammed'e vahyedilen bazı şeylerin, Hz. Nuh ve diğer peygamberlere de vahyedildiği anlaşılıyor.

Nisa suresi/163: ''Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik.''

Hz. Muhammed vahyi, o bulunduğu bölgenin halkına aktardığı zaman, zaten sürekli ''bunlar öncekilerin masallarından ibaret'' gibi yanıtlarla karşılaşmıştır. Bu Nahl suresi'nin 24. ayetinde şu şekilde aktarılır.

Nahl suresi/24. ayet: ''Onlara: Rabbiniz ne indirdi? denildiği zaman 'öncekilerin masallarını' derler.''

Yani, Kur'an'ı ilk duyanların benzer şeyleri daha önce duyduklarını zaten bizzat Kur'an doğruluyor. Bu yüzden müslümanların sümer bulgularından şaşırmasını beklemek saçmadır.

Şimdi tüm bu bilgileri hatırlayarak argümana geçelim.

Argümanı şu şekilde formüle ediyoruz:

1) Tarih içermeyen herhangi bir kitabın içeriği üzerinden tarih tutarsızlığı eleştirisi yapılamaz.

2) Kur'an içeriği tarih içermeyen bir kitaptır.

3) O halde Kur'an tarih tutarsızlığı üzerinden eleştirilemez.

Kur'an tarih tutarsızlığı üzerinden eleştirilemeyeceği için de sümer tabletlerine dayanarak islam hakkında tarih eleştirisi yapılamaz. felsefede bu tarz argüman, tümdengelimsel argümanlar olarak bilinir. bu şu demek oluyor: eğer birinci ve ikinci öncüller doğruysa, bu öncüllerden çıkan sonuç zorunlu olarak doğrudur. tıpkı matematikte 2+2'nin 4 etmesi gibi... yani sonucun hatalı olabilmesi için birinci veya ikinci öncülün hatalı olduğu gösterilmelidir.
şimdi de argümanı herkesin anlayabilmesi için bir de zaman çizelgesi üzerinden açıklayalım:

görsel

sağ tarafta kur'an'ın indirildiği tarihi görüyorsunuz, solunda ise sümer yazıtlarının ait olduğu tarih yer alıyor. en sağdaki tarih şimdiki zaman, en soldaki tarih ise ilk insanların tarihini temsil ediyor.

Kur'an peygamberlerin tarihlerini vermediği için, zaman çizelgesinin her yerinde bir peygamber bulunmuş olabilir. ve bunların bir kısmı, bize hiç anlatılmayan peygamberlerden oluşuyor olabilir. islam'a göre, ilk insanlardan itibaren, peygamberler gönderildiği için de doğal olarak sümerlerden önce de Allah'ın peygamberler aracılığıyla insanlara bugün Kur'an'da geçen aynı mesaj ve kıssaları vermiş olması mümkündür. Ve dolayısıyla sümerlerin o hikayelerden ilk bahsedenler olmaması da mümkündür. iddiada bulunanlara şu soruyu sorabiliriz:

-''peki sümerlerin bu hikayeleri ilk anlatanlardan olduklarını nereden biliyorsunuz?''

yani madem, Kur'an sümerlere dayanabiliyorsa, o halde sümerler neden onlardan önceki yaşayan insanların anlatıklarına dayanamasın? Arkeolojik açıdan bulunan herhangi bir şeyin o şeyin ilki olması gerekmediği bilinen bir gerçektir. Şayet öyle olsaydı arkeologlar buldukları her şey için ''bulunan en eski...'' demeleri gerekirdi. Sümerler ilk düzenli şekilde taşlara yazan insanlardır. Fakat, bu onları sahip oldukları bilgilerin öncüsü yapmaz. ilk insanların yaşının sumer yazıtlarının ait olduğu tarihten çok eski olduğunu da hatırlatmak isteriz. Bazen ateistler şöyle bir iddiada da buluyor.

-''sümerler çok tanrılı dinlere sahipti, islam ise tek tanrılı bir dindir. Bu yüzden hikayeleri Allah'ın gönderdiği vahye dayanamaz''

Bu iddia zayıf bir iddiadır; çünkü bu iddia geçmişteki hikayelerin değişmeyeceğini varsayıyor. günümüzde bile, bilgilerin otantik kalması zor sağlanıyorken, o gün değişmiş olabileceğine şaşırmak anlamsızdır. ayrıca, insanlar eserlerini farklı yerlerden aldıktan sonra, onları değiştirdikleri ve onlara başka şeyler ilave ettikleri tarihte de defalarca yaşanmış şeylerdir. peki şimdi niye bunu garipseyelim ki? bu bir eserin uzun süre aynı kalamayacağı anlamına da gelmez tabii ki... o ayrı bir konu...

''Kur'an'ın kaynağı sümerlerdir'' gibi iddiaların ne kadar temelsiz olduğunu görmüş olduk. şimdi de sadece ateistler için geçerli olan bir ek argüman vermek istiyoruz.
evrenin başlangıç koşullarının akıllı yaşamın ortaya çıkması bakımından inanılmaz düşük olasılıklara dayandığı bilimsel açıdan bilinen bir gerçektir. birçok ateist düşük olasılıklara rağmen bunun yine de gerçekleştiğini iddia ediyorlar. sümer yazıtlarının tesadüfen kur'an kıssalarına benzemesi ise, tam aksine evrenin oluşumuna kıyasla hiç de düşük olasılıklara dayanmıyor. çünkü sümer yazıtlarında islam kıssalarına benzediği iddia edilen hikayelerin benzerliği temel hatlara dayanıyor, detaylara değil. benzerlik olasılığını düşüren şeyler ise genelde detaylar oluyor. mesela; bir şarkı sözü, başka şarkıya benzediği zaman insanlar hemen ''çaldı'' damgası yapıştırmıyor. sadece detaylarında bile benzerlik varsa, o zaman ''çaldı'' damgası yapıştırıyor. Mesela bir tanrının tufan yoluyla insanları yok etmek istemesi zaten mümkün senaryoların içerisinde yer alan bir senaryodur. doğal afetlerin sayısı sınırlıdır. bu ya kasırga olur, ya deprem, ya tufan ya da göktaşı düşmesi gibi şeylerdir. Dolayısıyla bunlardan birinin bahsedilmesi olasılık bakımından çok da şaşılacak bir şey değil. tabii ki, başka benzerlikler de vardır. bunların hepsinin olasılığını çarptığımızda bile, kolay kolay ''imkansız'' diyebileceğimiz olasıklara ulaşmıyoruz.

dikkat! yanlış anlaşılmasın! biz sümer yazıtlarının tesadüfen kur'an'a benzediğini iddia etmiyoruz. sadece bir anlığına tesadüfen benzediğini varsayıyoruz. ateistlerin sümerler iddiasına kabaca ''tesadüfen benziyordur'' diyecek olsak, bunu ateist arkadaşlar kabul edecekler mi? eğer ateist arkadaşlar,

-'' evet, kur'an tesadüfen sümer yazıtlarına benzeyebilir'' derlerse, sümerler hakkında yapılan islam eleştirileri çöker. çünkü tesadüfen birbirine benzeyebiliyorlarsa, sümerlerden kopya almak zorunda değildir. eğer ateist arkadaşlar;

-''hayır, bu hikayelerin birbirine benzemesi tesadüf olamaz'' derlerse, bu bu hikayelerin birbirlerine benzeme olasılığından çok daha düşük olan evrenin oluşumu için de ''tesadüf'' diyemezler ve bu sefer de evrenin tesadüfen oluşabileceğine dair ateizm argümanları çöker.

bunu argüman formunda şu şekilde aktarabiliriz:

1) ateistler tarafından sümer yazıtlarının düşük olasıklardan dolayı tesadüfen Kur'an kıssalarına benzeyemeyeceği iddia ediliyor.

2) evrenin oluşumu sümer yazıtlarının (tesadüfen) Kur'an'a benzemesinden daha da düşük olasıklı bir fenomendir.

3) o halde, ateistler evrenin oluşumu sürecini tesadüfe bağlayamazlar.
bu arada şunu da hatırlatalım: bu verdiğimiz argüman, ilk argümandan bağımsızdır. yani bu son argümana gelecek herhangi bir cevap, bir önceki argümanı etkilemeyecektir. ateist arkadaşlar, bir önceki argümanı yine de çürütmeleri gerekmektedir. son argüman, deistler için de geçerli değildir.

peki hangi durumda kur'an hatalı olurdu? son olarak onu da söyleyelim.
Kur'an'daki kıssalardan ilk defa bahsedildiği anlaşılsaydı veya kıssaların gerçekleştiği tarih belirtilseydi ve bu hikayeler kur'an'dan daha eski olan kitaplarda yer alsaydı ve bu hikayeler tesadüf olamayacak kadar detay içerseydi o zaman kur'an eleştirilebilirdi. yani, kur'an'ın baştan hiç eleştirilemeyecek bir kitap olduğunu iddia etmiyoruz.