bugün
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı20
- suriyeliler suriye'ye dönsün15
- özgür özel10
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar13
- sözlük erkeğinden damat olmaz27
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- fatih terim'in yuhalanması16
- düşün ki o bunu okuyor13
- icardi190520
- ayça tilki11
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- adolf hitler9
- anın görüntüsü9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel24
- nazar değdi sözlük12
- çabuk vazgeçen insan8
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası18
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır22
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- icardiyi tokat manyağı yapmak8
Öncelikle tarihi bir yanlışa parmak basmadan edemeyeceğim. Bizzat müslümanların yazdığı tarih bize kuranın hz Ebubekir zamanında sayfalarının toplanarak kitap haline getirildiğini söyler. Fakat şu görmezden gelinir. Peygamberimiz vahiy tamamlandığı yıl vefat etmiştir. Fakat kuranın içinde pek çok yerde kuran için "bu kitap" şeklinde ifadeler vardır. Yani ayrı ayrı yerlerde sayfalar halinde bulunan şeye kitap denmesi mantıksız. Kur'an peygamberimiz döneminde zaten kitap halindeydi. Hatta bazı kaynaklar peygamberimiz zamanında farklı katiplerce peygamberimiz kontrolünde 3 defa kitap yapıldığını söyler. Bunu destekleyen şey de şudur; inanmayanlardan hiçbiri "ya kardeşim kitap diyorsunuz da ortada kitap falan yok sadece sayfalar var" diye aşağılamaya çalışması beklenirdi. Her türlü iftira ve uğraşı olmasına rağmen bu argüman hiç kullanılmamıştır.
Neyse öğretilen tarihi bilgiye bağlı kalarak konuya dönelim.
Kuran parça parça indiği ve hem ayet içlerinde hem ayet sonlarında kafiyeler olduğu için ilk inananlarla kolayca ezberlenmiştir.(kafiyeli olması hala kolayca ezberlenmesini sağlar. Bu dahiyanedir.) Yani ilk müslümanların tümü hafızdır.
ilerleyen zamanlarda ise peygamberimiz, kurduğu suffa mektebi denilen yerde bizzat kendisi eğitim verdiği gençlerin hepsini hafız yapmış, aynı zamanda dinimizi bizzat kendisi öğretmiştir.
Bunun yanında gelen her vahiy, sayıları zamanla 42'yi bulan vahiy katibi tarafından dayanıklı ceylan derilerine yazılmış ve özenle/aşkla koruma altına alınmıştır.
Peygamberimiz kuran tamamlanmıştır dediği yılda vefat etmiş ve geriye hem kuranın bütünü, hem de sayıları belirsiz binlerce hafız kalmıştır.
Peygamberimizin vefatının hemen ardından bütün sayfalar bir araya getirilerek hafızalardan da şahitlik alınarak kitap yapılmış. Bir süre sonra da çoğaltılmış ve her yere gönderilmiştir.
Birkaç yıl sonra Hz ömer yada hz Osman zamanında ise bir sorun farkedilmiştir.
Sorun şuydu:
Kureyş lehçesi ile yazılmış olan kuranı kerimi başka lehçelerde konuşan araplar çok küçükte olsa farklı şekilde telaffuz ediyorlardı. Çünkü arapçada sessiz harf yoktur. Örneğin K,t,b harfleri cümle içinde geçtiği yere göre bazen katib bazen kütüb gibi farklı varyasyonlarda okunuyordu. Ve farklı bölgelerde yaşayanların arapçaları arasında okunuşta küçük telaffuz farkları oluyordu. Mesela kureyşlilerin uzatarak okudukları bir harfi mısırlılar uzatmadan oluyorlardı.
Bu problem giderilmek için de sesli harfleri de bizzat gösteren harekeli kuran çıkarılmış ve bu şekilde nerenin arabı olunursa olunsun aynı telaffuzda okunan bugün evlerimizde de olan kuranlar peygamberimizden birkaç yıl sonra tüm dünyaya gönderilmiş, gönderilmeye devam edilmişlerdir. harekesizler ise toplanılmıştır ve Kureyş arapları dahil herkes harekeli kuran kullanmaya başlamışlardır. Bu titizlikle bir harfinşn bile değişmesi mümkün değildi.
Bugün Topkapı müzesinde, taşkentte, British müzesinde ta o kuranlar bulunmaktadır.
Ve Allahın takdiri ile
Kuran öyle bir dönemde gelmiştir ki değişmesi mümkün değildi. Kur'an dayanıklı kağıdın tam yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde gelmiştir. kafiyesinden dolayı ezberlemesi kolaydır ve o günden bu güne nesiller boyunca belki milyarlarca hafız tarafından ezberlenmiştir ve ezberlenmeye devam edilmektedir. Bir harfi dahi değişmemiştir.
Neyse öğretilen tarihi bilgiye bağlı kalarak konuya dönelim.
Kuran parça parça indiği ve hem ayet içlerinde hem ayet sonlarında kafiyeler olduğu için ilk inananlarla kolayca ezberlenmiştir.(kafiyeli olması hala kolayca ezberlenmesini sağlar. Bu dahiyanedir.) Yani ilk müslümanların tümü hafızdır.
ilerleyen zamanlarda ise peygamberimiz, kurduğu suffa mektebi denilen yerde bizzat kendisi eğitim verdiği gençlerin hepsini hafız yapmış, aynı zamanda dinimizi bizzat kendisi öğretmiştir.
Bunun yanında gelen her vahiy, sayıları zamanla 42'yi bulan vahiy katibi tarafından dayanıklı ceylan derilerine yazılmış ve özenle/aşkla koruma altına alınmıştır.
Peygamberimiz kuran tamamlanmıştır dediği yılda vefat etmiş ve geriye hem kuranın bütünü, hem de sayıları belirsiz binlerce hafız kalmıştır.
Peygamberimizin vefatının hemen ardından bütün sayfalar bir araya getirilerek hafızalardan da şahitlik alınarak kitap yapılmış. Bir süre sonra da çoğaltılmış ve her yere gönderilmiştir.
Birkaç yıl sonra Hz ömer yada hz Osman zamanında ise bir sorun farkedilmiştir.
Sorun şuydu:
Kureyş lehçesi ile yazılmış olan kuranı kerimi başka lehçelerde konuşan araplar çok küçükte olsa farklı şekilde telaffuz ediyorlardı. Çünkü arapçada sessiz harf yoktur. Örneğin K,t,b harfleri cümle içinde geçtiği yere göre bazen katib bazen kütüb gibi farklı varyasyonlarda okunuyordu. Ve farklı bölgelerde yaşayanların arapçaları arasında okunuşta küçük telaffuz farkları oluyordu. Mesela kureyşlilerin uzatarak okudukları bir harfi mısırlılar uzatmadan oluyorlardı.
Bu problem giderilmek için de sesli harfleri de bizzat gösteren harekeli kuran çıkarılmış ve bu şekilde nerenin arabı olunursa olunsun aynı telaffuzda okunan bugün evlerimizde de olan kuranlar peygamberimizden birkaç yıl sonra tüm dünyaya gönderilmiş, gönderilmeye devam edilmişlerdir. harekesizler ise toplanılmıştır ve Kureyş arapları dahil herkes harekeli kuran kullanmaya başlamışlardır. Bu titizlikle bir harfinşn bile değişmesi mümkün değildi.
Bugün Topkapı müzesinde, taşkentte, British müzesinde ta o kuranlar bulunmaktadır.
Ve Allahın takdiri ile
Kuran öyle bir dönemde gelmiştir ki değişmesi mümkün değildi. Kur'an dayanıklı kağıdın tam yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde gelmiştir. kafiyesinden dolayı ezberlemesi kolaydır ve o günden bu güne nesiller boyunca belki milyarlarca hafız tarafından ezberlenmiştir ve ezberlenmeye devam edilmektedir. Bir harfi dahi değişmemiştir.
güncel Önemli Başlıklar