bugün

kuran değiştirildi mi

Öncelikle tarihi bir yanlışa parmak basmadan edemeyeceğim. Bizzat müslümanların yazdığı tarih bize kuranın hz Ebubekir zamanında sayfalarının toplanarak kitap haline getirildiğini söyler. Fakat şu görmezden gelinir. Peygamberimiz vahiy tamamlandığı yıl vefat etmiştir. Fakat kuranın içinde pek çok yerde kuran için "bu kitap" şeklinde ifadeler vardır. Yani ayrı ayrı yerlerde sayfalar halinde bulunan şeye kitap denmesi mantıksız. Kur'an peygamberimiz döneminde zaten kitap halindeydi. Hatta bazı kaynaklar peygamberimiz zamanında farklı katiplerce peygamberimiz kontrolünde 3 defa kitap yapıldığını söyler. Bunu destekleyen şey de şudur; inanmayanlardan hiçbiri "ya kardeşim kitap diyorsunuz da ortada kitap falan yok sadece sayfalar var" diye aşağılamaya çalışması beklenirdi. Her türlü iftira ve uğraşı olmasına rağmen bu argüman hiç kullanılmamıştır.

Neyse öğretilen tarihi bilgiye bağlı kalarak konuya dönelim.

Kuran parça parça indiği ve hem ayet içlerinde hem ayet sonlarında kafiyeler olduğu için ilk inananlarla kolayca ezberlenmiştir.(kafiyeli olması hala kolayca ezberlenmesini sağlar. Bu dahiyanedir.) Yani ilk müslümanların tümü hafızdır.

ilerleyen zamanlarda ise peygamberimiz, kurduğu suffa mektebi denilen yerde bizzat kendisi eğitim verdiği gençlerin hepsini hafız yapmış, aynı zamanda dinimizi bizzat kendisi öğretmiştir.

Bunun yanında gelen her vahiy, sayıları zamanla 42'yi bulan vahiy katibi tarafından dayanıklı ceylan derilerine yazılmış ve özenle/aşkla koruma altına alınmıştır.

Peygamberimiz kuran tamamlanmıştır dediği yılda vefat etmiş ve geriye hem kuranın bütünü, hem de sayıları belirsiz binlerce hafız kalmıştır.

Peygamberimizin vefatının hemen ardından bütün sayfalar bir araya getirilerek hafızalardan da şahitlik alınarak kitap yapılmış. Bir süre sonra da çoğaltılmış ve her yere gönderilmiştir.

Birkaç yıl sonra Hz ömer yada hz Osman zamanında ise bir sorun farkedilmiştir.

Sorun şuydu:
Kureyş lehçesi ile yazılmış olan kuranı kerimi başka lehçelerde konuşan araplar çok küçükte olsa farklı şekilde telaffuz ediyorlardı. Çünkü arapçada sessiz harf yoktur. Örneğin K,t,b harfleri cümle içinde geçtiği yere göre bazen katib bazen kütüb gibi farklı varyasyonlarda okunuyordu. Ve farklı bölgelerde yaşayanların arapçaları arasında okunuşta küçük telaffuz farkları oluyordu. Mesela kureyşlilerin uzatarak okudukları bir harfi mısırlılar uzatmadan oluyorlardı.

Bu problem giderilmek için de sesli harfleri de bizzat gösteren harekeli kuran çıkarılmış ve bu şekilde nerenin arabı olunursa olunsun aynı telaffuzda okunan bugün evlerimizde de olan kuranlar peygamberimizden birkaç yıl sonra tüm dünyaya gönderilmiş, gönderilmeye devam edilmişlerdir. harekesizler ise toplanılmıştır ve Kureyş arapları dahil herkes harekeli kuran kullanmaya başlamışlardır. Bu titizlikle bir harfinşn bile değişmesi mümkün değildi.

Bugün Topkapı müzesinde, taşkentte, British müzesinde ta o kuranlar bulunmaktadır.

Ve Allahın takdiri ile

Kuran öyle bir dönemde gelmiştir ki değişmesi mümkün değildi. Kur'an dayanıklı kağıdın tam yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde gelmiştir. kafiyesinden dolayı ezberlemesi kolaydır ve o günden bu güne nesiller boyunca belki milyarlarca hafız tarafından ezberlenmiştir ve ezberlenmeye devam edilmektedir. Bir harfi dahi değişmemiştir.