bugün

''Kur’an’ı kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.''HiCR Suresi
Değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez... pardon bu başkaydı.
Kuranın değiştirilmediğinin ispatı olarak kurandan sureleri gösterecek kadar komik insanlarla tartışmaya girmek)))) Hem davalı olup, hemde şahit gösterilmek kadar komik.
Öncelikle tarihi bir yanlışa parmak basmadan edemeyeceğim. Bizzat müslümanların yazdığı tarih bize kuranın hz Ebubekir zamanında sayfalarının toplanarak kitap haline getirildiğini söyler. Fakat şu görmezden gelinir. Peygamberimiz vahiy tamamlandığı yıl vefat etmiştir. Fakat kuranın içinde pek çok yerde kuran için "bu kitap" şeklinde ifadeler vardır. Yani ayrı ayrı yerlerde sayfalar halinde bulunan şeye kitap denmesi mantıksız. Kur'an peygamberimiz döneminde zaten kitap halindeydi. Hatta bazı kaynaklar peygamberimiz zamanında farklı katiplerce peygamberimiz kontrolünde 3 defa kitap yapıldığını söyler. Bunu destekleyen şey de şudur; inanmayanlardan hiçbiri "ya kardeşim kitap diyorsunuz da ortada kitap falan yok sadece sayfalar var" diye aşağılamaya çalışması beklenirdi. Her türlü iftira ve uğraşı olmasına rağmen bu argüman hiç kullanılmamıştır.

Neyse öğretilen tarihi bilgiye bağlı kalarak konuya dönelim.

Kuran parça parça indiği ve hem ayet içlerinde hem ayet sonlarında kafiyeler olduğu için ilk inananlarla kolayca ezberlenmiştir.(kafiyeli olması hala kolayca ezberlenmesini sağlar. Bu dahiyanedir.) Yani ilk müslümanların tümü hafızdır.

ilerleyen zamanlarda ise peygamberimiz, kurduğu suffa mektebi denilen yerde bizzat kendisi eğitim verdiği gençlerin hepsini hafız yapmış, aynı zamanda dinimizi bizzat kendisi öğretmiştir.

Bunun yanında gelen her vahiy, sayıları zamanla 42'yi bulan vahiy katibi tarafından dayanıklı ceylan derilerine yazılmış ve özenle/aşkla koruma altına alınmıştır.

Peygamberimiz kuran tamamlanmıştır dediği yılda vefat etmiş ve geriye hem kuranın bütünü, hem de sayıları belirsiz binlerce hafız kalmıştır.

Peygamberimizin vefatının hemen ardından bütün sayfalar bir araya getirilerek hafızalardan da şahitlik alınarak kitap yapılmış. Bir süre sonra da çoğaltılmış ve her yere gönderilmiştir.

Birkaç yıl sonra Hz ömer yada hz Osman zamanında ise bir sorun farkedilmiştir.

Sorun şuydu:
Kureyş lehçesi ile yazılmış olan kuranı kerimi başka lehçelerde konuşan araplar çok küçükte olsa farklı şekilde telaffuz ediyorlardı. Çünkü arapçada sessiz harf yoktur. Örneğin K,t,b harfleri cümle içinde geçtiği yere göre bazen katib bazen kütüb gibi farklı varyasyonlarda okunuyordu. Ve farklı bölgelerde yaşayanların arapçaları arasında okunuşta küçük telaffuz farkları oluyordu. Mesela kureyşlilerin uzatarak okudukları bir harfi mısırlılar uzatmadan oluyorlardı.

Bu problem giderilmek için de sesli harfleri de bizzat gösteren harekeli kuran çıkarılmış ve bu şekilde nerenin arabı olunursa olunsun aynı telaffuzda okunan bugün evlerimizde de olan kuranlar peygamberimizden birkaç yıl sonra tüm dünyaya gönderilmiş, gönderilmeye devam edilmişlerdir. harekesizler ise toplanılmıştır ve Kureyş arapları dahil herkes harekeli kuran kullanmaya başlamışlardır. Bu titizlikle bir harfinşn bile değişmesi mümkün değildi.

Bugün Topkapı müzesinde, taşkentte, British müzesinde ta o kuranlar bulunmaktadır.

Ve Allahın takdiri ile

Kuran öyle bir dönemde gelmiştir ki değişmesi mümkün değildi. Kur'an dayanıklı kağıdın tam yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde gelmiştir. kafiyesinden dolayı ezberlemesi kolaydır ve o günden bu güne nesiller boyunca belki milyarlarca hafız tarafından ezberlenmiştir ve ezberlenmeye devam edilmektedir. Bir harfi dahi değişmemiştir.
kuvvetle muhtemel... malum kur’an’ın yazılışına kadar 2 yada 3 * büyük savaş yaşandı ve pek çok şehit verildi. şehitler içinde mutlaka ayet ezberletilmiş olanlar vardır. dönemin nüfusu belli şehit sayısı meçhul... arada eksikliklerin olması kaçınılmaz maalesef. ayrıca beşer şaşar demişler. bir harf kelimelerde neleri değiştiriyor.
Cevabı hayır olan soru.
öyle veya böyle ilk basımından itibaren değiştirilmiştir..

hoş değişmesi fln komple boş muhabbet..

insan derlemesi zaten..
sapıtmak için neden aramaktır.
Derlenmeyi değiştirme diye yutturan hristiyanların milletin kalbine şek şüphe sokmaya çalışması. Fitnecilerin ateşi bol olsun. Kuran değiştirilmedi ve değiştirilemeyecek.

--spoiler--
Kur'an değiştirildi mi? Ahzab Suresinden bir ayet sonradan mı konuldu? Buhari'de geçen bir rivayette Zeyd inbn-i Sabitin şöyle dediği söyleniyor: “Kur'an'ın kopyalarını yaparken Ahzap Suresinden bir ayeti kaybetmiştim. Allah’ın Resulu onu her okuduğunda..

Bu olay doğrudur, fakat Hz. Osman (ra)'dan sonra değil, bizzat onun yönetiminde kurulan ve başkanlığını Zeyd b. Sabit'in yaptığı Kur'an'ın cem'ini üstlenmiş heyetin çalışması esnasında meydana gelen bir olaydır. Dolayısıyla, Kur'an'ın toplanmasından sonra meydana gelen farklı bir olay değildir. Bu olayın ön plana çıkmasının sebebi şudur:

Başta kurul başkanı Zeyd b. Sabit olmak üzere bir çok kimse Kur'an'ı ezbere biliyordu. Onun için, getirilen yazılı Kur'an metinleri başta bu hafızların bilgileriyle karşılaştırılıyordu. Bununla beraber, kim olursa olsun, getirdiği Kur'an metnini bizzat Hz. Peygamber (a.s.m)'den aldığını onaylayan iki şahit getirmek zorundaydı. Bu husus, yazılı metne iki şahidin bulundurulmasını emreden Bakara Suresinin 282.-Müdayene- ayetinin bu direktiflerine de uygundu. Huzeyme'nin yanında bulunan ayetler, Tevbe Suresine ait değil, Ahzap suresine ait bir ayetti ve olay Hz. Osman (ra) devrinde yapılan Kur'an'ın cemi esnasında vuku bulmuştu. (Buhari, Fazailu'l-Kur'an, 3).

Huzeyme'nin yanında bulunan ayetlerin, Ahzap suresine ait değil, Tevbe Suresine ait olduğunu ve olayın Hz. Osman (ra) zamanında değil, daha önce Hz. Ebubekir (ra) devrinde yapılan Kur'an'ın cemi esnasında vuku bulduğunu söyleyen rivayetler de vardır.

Nitekim, Hz. Zeyd b. Sabit bu olayı şöyle anlatıyor:

Hz. Ebu Bekir (r.a) Yemame Savaşı sırasında beni çağırttı. Gittim. Yanında Hz. Ömer (r.a) oturuyordu. Ebu Bekir bana:

“Bak! Ömer bana gelip: "Kur'an'ın/Kur'an hafızlarının da içinde yer aldığı Yemame savaşı gittikçe şiddetlenmektedir. Ben bu hafızların oralarda öldürülmelerinden ve onlarla birlikte Kur'an'ın önemli bir kısmının da zayi olacağından korkuyorum. Bu sebeple Kur'an'ın cemedilmesini emretmeni uygun görüyorum!" dedi. Ben kendisine:

"Hz. Peygamber (a.s.m)'in yapmadığı bir şeyi nasıl yaparım?" diye cevap verdim. Ancak Ömer (r.a):

"Vallahi bunda hayır var!" diye ısrar etti. Ben her ne kadar bu meseleye yanaşmak istemediysem de Ömer, bu konudaki talep ve müracaatlarında ısrar etmeye devam etti. Sonunda Allah, bu konuya benim de gönlümü açtı/aklımı yatıştırdı. Ben de Ömer'in gördüğünü görmeye başladım."

Zeyd devamla der ki: "Ebu Bekir (r.a) bana dönerek şunu söyledi:

"Sen genç, akıllı bir kimsesin, hiç bir hususta sana karşı bir itimatsızlığımız yoktur. Üstelik sen Hz. Peygamber (a.s.m)'in vahiy kâtipliğini yaptın, nazil olan vahiyleri yazdın. Şimdi Kur'an'ı araştır ve onu cemet!"
Zeyd (r.a) der ki:

"Allah'a yemin ederim ki, Ebu Bekir bana dağlardan birini taşıma görevini verseydi, bu teklif ettiği işten daha ağır gelmezdi. Kendisine itiraz ettim:

"Siz, Hz. Peygamber (a.s.m)'in yapmadığı bir şeyi nasıl yaparsınız?" dedim. Ebu Bekir (r.a) beni ikna için:

"Vallahi bu, hayırlı bir iştir!" dedi.

"Bu hususta Ebu Bekir (r.a)'e defalarca bana müracaatta bulundu. Sonunda Allah, Ebu Bekir ve Ömer'in gönüllerini açtığı gerçeğe benim de gönlümü açtı. Hemen kalkıp Kur'an'ın parçalarını bir araya getirip cemetmek için çalışmaya koyuldum. Onu kumaş parçaları, hurma yaprakları, düz taş parçaları ve ezberlemiş olanların hafızalarından toplamaya başladım. Tevbe suresinin son kısmını Huzeyme (veya Ebu Huzeyme) el-Ensari'nin yanında buldum. Bu kısmı ondan başkasının yanında bulamamıştım. (Cem ettiğim) sahifeler Hz. Ebu Bekir (ra)'in yanında idi. Vefat edinceye kadar da orada kaldı. Sonra Hz. Ömer (ra)'e intikal etti. Allah ruhunu kabzedinceye kadar onun yanında kaldı. Sonra Resulullah'ın zevce-i pakleri Hafsa Bintu Ömer ibni'l-Hattab (ra)'a intikal etti ve onun yanında kaldı." (Buhari, Fazailu'l-Kur'an,3; Tefsir, Tevbe 20).
Şekli ne olursa olsun, bu rivayetler, bu olayın Kur'an'ın cemi esnasında olduğunu ve ayetin gereken yerine konulduğunu, dolayısıyla Kur'an'ın mahiyetine herhangi bir şüpheye mahal olmadığını göstermektedir. (Bu konuda geniş bilgi için, Menahilü'l-irfan adlı kitabın birinci cildine bakılabilir).

https://sorularlaislamiye...aride-gecen-bir-rivayette
--spoiler--
tek bir harfi dahi değiştirilemez .

çünkü diğer kutsal kitaplar da olmayan ayet var kuran ı kerim de oda şu ayet tir .

hicr suresi 9. ayet .

Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.
Ya bi gidin incilinizi okuyun adamın asabını bozmayın. Daha ne zaman derlendi ne zaman toplandı ne zaman çoğaltıldı haberiniz yok ukalalık yapıyorsunuz. Bir tane farklı ayet gösteremeyen gavurlar; matta markos luka ve yuhanna ortada. Hepsi değişik hepsi farklı. Kesin tatavayı. Allahın gavurları. Size mi kaldı kuran Kalkmışsınız kurandan konuşuyorsunuz cenabetler. Gidin önce bi gusul abdesti alın imansızlar.

Sizi gidi Pagan konstantinin evlatları sizi..
Konu ister istemez farklı yerlere gelecek galiba. Kimsenin inancına dil uzatmak istemiyorum ama rootz kaşınıyor ve ısrar ediyor.
yine bir ton ateizm özentisi götü boklu ergenin sazan gibi atladığı mevzu!

allah, kuranı biz indirdik biz koruyacağız diyor. hz.ebubekir zamanında kitap halin getirilmiş kuran ile, şu anki kuranı karşılaştırsanız fark göremezsiniz.

ama bazıları hala bi yanlış bulacam diye, kıçını yırtıyor.

o kıçınıza öte tarafta bi şeyler girecek merak etmeyin siz.
peygamberimiz her hadis alışında hafızlara ezberletiyor ve ceylan derisi,papirüs , taş vs yazdırıyordu.Yazılı hadisler Hz.Ebubekir tarafından kitap haline getirildi.Hz. Osman zamanında da çoğaltılıp dağıtıldı.kur'an hiç bir zaman diğer kutsal kitaplar gibi değişikliğe uğramadı.ilk geldiği gün neyse şimdi de odur.gönül rahatlığı ile okuyabilir iman edebilirsiniz.
Gerçek islam bu değil!
bizim bildiğimiz değiştirilmediği.

amma ve lakin değiştirilmiş ise allahın kelamını değiştirenlerin günahları boyunlarına.
bir ara keçi yemişti. sonrası muallak.
Hadislere göre cevabı evet olan soru.
Bizim Sünni camia buhari'ye, Müslim'e falan bayılır. Ama bu iki uydurukçu da 'hz aişe rejim ayetini keçi yedi dedi' diye yazmıştır. Haliyle bu palavracı hadisçilere inanan Kuran'ın da değiştiğine/eksik olduğuna inanmak durumundadır.

Bana kalırsa, bence de değişmiştir. Hatta kuran değişmez ibaresini de değiştirenlerin koyduklarını düşünüyorum. Teknolojinin dibine vurduğumuz 2018 yılında bile sözde %99'u müslüman olan ülkemizin %90'ının kuran okumuşluğu yoktur. Şu an değişse bile anlamazlar, bundan 1000 yıl önce siyasi iktidar sahipleri çok kolay yapabilirlerdi bunu. Bence yaptılar da...

Yok sahabeler ezberlemiş de hepsi cennetlik insanmış da... islam'da ilk fitneyi (cemel vakası) çıkartan zübeyr ve Talha da sahabeydi. Muhtemelen de cehennem diye bir yer varsa baş köşesinde bu iki arkadaş vardır. Yani sahabeler ezberledi de, değişmez de falan filan... bunlar sağlıklı argümanlar değiller.
ozet geciyorum: yahudiler lanetli.
ilk orjinal hali imha edilmiş (hemde defalarca) bir kitabın değişip değişmediğini nasıl ispat edeceksin? Sabaha kadar konuşsanda, hepsi laf.