bugün

27 eylül 2008 istanbul b b beşiktaş maçı

bir beşiktaş klasiği maç. Hakemler tarafından haksızlığa uğramak.

aslında bu sezonun daha başı. beşiktaşın güzel futbolu, iyi ve formda kadrosu, her zamanki gibi mükemmel seyircisiyle birleşmiş, şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu gösteren bir görüntüsü var. defansı sağlam, hücum gücü mükemmel bir kadro. takımın başında deneyimli bir hoca. ne kadar çok eleştirilse de deneyimli bir menajer. herşey beşiktaşın en büyük şampiyon adayı olduğunu gösteriyor. ama şampiyonluğa ben inanmadım, inanmıyorum. neden mi? işte nedeni bu maçta yine gözler önünde. sezon başından beri bütün maçları izliyorum ve özellikle bekliyorum, acaba bu sezon beşiktaş hakem hatasıyla hangi maçı kaybedecek, hangi maçta federasyon ve hakemler çirkin, çirkef yüzlerini gösterecek diye. ve yine yanılmıyorum. geçen ve ondan önceki sezonlardan hiç bir şey değişmemiş, değişmiyor, değişmeyecek. hakemler beşiktaşımın puanlarını çalacak. hakemler beşiktaşımı kötü beyinleriyle, art niyetleriyle, art düşünceleriyle ve bu düşüncelere yansıyan kararlarıyla şampiyonluk yolundan edecekler.

beşiktaş bu sezonda hakem kararları yüzünden kaybettiği puanlardan ötürü şampiyon olamaz. daha doğrusu beşiktaşı yine şampiyonluktan ederler. ama olsun ben sonunu bile bile yine maçlara gideceğim, yine formamı alacağım, yine lig tv üyeliğim devam edecek. ben beşiktaşı o formayla yeşil sahada görmeye aşığım.

''bitmesin dertler skime kadar
beşiktaşlıyız ölene kadar
sen de olmazsan bu dünyada
sevilecek ne var''

(bkz: beşiktaşlılık)