bugün

dersim müdahalesi

resmi kaynaklara göre "tarama bölgesinden ölü ve diri 7954 kişi çıkarılmıştır" yani, ölü miktarı bilinmiyor ve 7954'ten fazla değil. iddialar 100.000 dolaylarıydı, sorsan resmi belgesi yok.

harekatın amacı, tunceli bölgesinin eşkiya ve isyancılardan arındırılmasıydı. bölgeye çeşitli ülkelerden silah sevkiyatları engellenemiyordu ve bu silahlar ile bölge halkından bir kısım isyancı, devlet kurumlarını silah zoruyla ele geçirerek işlemez hale getiriyordu.

dersim bir katliam değil, müdahaledir.

isyan öncesi 101 bin olan il nüfusu, isyan sonrası 95 bin'e düşmüştür ve aradaki 6 binlik farkın bir kısmı ölümlerden, bir kısmı tahliyelerden ve sürülmelerden kaynaklanmaktadır.

Naşit Uluğ'un 1938'de basılmış “Tunceli Medeniyete Açılıyor” isimli kitabını okumadan Dersim isyanının niye çıktığı, Atatürk'ün bu isyanı bastırmaya neden bu kadar önem verdiği anlaşılamaz. Kitapta şu değerlendirme yapılıyor:

“Doğu illerimizdeki kötülüklerin başında memleketin emniyet ve asayişini tehdit eden hıyanet ve şekavet ocakları vardı. Halkı esir gibi kullanan derebeylik ve toprak ağalığının yanında, bunların daha korkuncu olarak aşiret sistemi geliyordu. Bu sistem, Kemalist rejim muvacehesinde fiili bir isyan ve itaatsizlikten farklı görünmüyordu.”

ve en açık şekilde ifade edeyim. dersim'i bir katliam olarak gören, afrin'i de, cerablus'u da bir katliam olarak görür. afrin ve cerablus nasıl birer mevcut duruma müdahale iseler, dersim de bir müdahaledir, katliam değil.

şu sayıda terörist öldürüldü haberlerinden sonra bir tane götü yiyen çıksın da türkiye katliam yapıyor desin, adamın götünden kan alırlar. işte, ringe çıkarsan yediğin yumruğu saymayacaksın. devletin birlik ve bütünlüğüne tehdit oluşturanların, bu ringte hakem olmadığını da bilmeleri gerekir.

kısaca *