bugün

la casa de papel

enteresan senaryo örgüsü ile karşımıza çıkan dizi, vakit kısıtı münasebetiyle bir ay gibi bir sürede ancak bitirebildim. işleyiş güzel aslında fakat tokyo-rio ilişkisine dair sahneler gibi yersiz uzatılmış denver-moscow diyalogları da konuyu dağıtmak dışında pek de ilgi çekici değil gibi.

alison parker isminin yazıldığı gibi okunması ve kulağa hoş gelmesi de enteresan.

senaryo tadında bırakılmış.

bir prison break havası var doğru fakat konunun sadece soygun olmadığını iyilik/kötülük sorgulayışı üzerine soygunla maskelenmiş bir yapım olduğunu anlatmak lazım bazı izleyicilere bence.

unutmadan bu yapım tüm evrene genel geçer fikirlere aykırılığıyla bilinen dali'yi ve medyanın yaşama dair ne derece etkin bir rolü olduğunu yeniden hatırlattı diye düşünüyorum.

edit ; diziyi sevdim aslında lakin uykum var, cümleler devrik.

seni pek sevdim, berlin.

https://www.youtube.com/watch?v=LiM5xXejvL8