bugün
- okula gitmeden yüzlük karne alan afgan ve suriler19
- islamı tartışamamak11
- atatürk kafir cumhuriyetini ilan etti12
- steven s power law13
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım13
- knowledge13
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi11
- geniş kalçalı kadın ahlaklıdır18
- salda gölü'nün son hali11
- arda güler12
- arap olmak8
- sözlükteki elit yazarlar18
- 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı36
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç14
- anın görüntüsü22
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler11
- kocam boşalacağı esnada geliyorum bacanak dedi16
- pegasus ta çalışan türk düşmanı keko8
- diamond tema39
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması21
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi9
- kabataş yalanı9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira19
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı15
- vladimir putin11
- diamond tema için yakalama kararı17
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd14
- babalar günü14
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler9
- true bir martı olsa olacaklar9
- thusneldaa12
- saraca silsüpüroğlu15
- diamond tema'nın arnavutluğa kaçması9
- özge özacar'ın memeleri12
- gideon reid morgan jj14
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba11
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- abber'ın ruh hastası olması26
- sevgiliyle aynı evde yaşamak8
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
OYUN NEDEN ÖNEMLi ?
"Oyun" dediğimiz şey aslında bakıldığı zaman, insanın ilk etkili iletişim modeli, yani bir nevi kendini gösterme, ifade etme şekli. Hollandalı filozof Johan Huizinga olaya şöyle yaklaşıyor: “Homo Ludens” yani “insanoğlu düşünmeden evvel oyun oynadı” diyor. insanlar bunu geçmişte çok yapmışlar, anlaşmak için, işlerini görmek için vs. dil olmadığı zamanlarda oyun vardı oyun. Günümüzde oyun dediğimizde; boş kaldıkça yapılan bir aktiviteyi düşünüyoruz. Fakat, insan kendi özündeki karakteri de oyunlarla ortaya çıkartıyor. Oyunlarla daha çok keyif alıyoruz.
Huizinga “Çocuklar zamanda yolculuğunu bulmuştur, oyun oynarlar, çocuğun mesleğidir oyun, engellememeniz lazım” diyor. işte oyun aslında bu kadar önemli bir kavram.
Günümüzde "Oyun" artık herkesin iş alanına girmeye de başlıyor. Çünkü iş hayatı gerçekten monoton ve çok sıkıcı. Bu aşamada "Oyunlaştırma" devreye giriyor. Yani "Oyunmuş Gibi Yapma".
Baktığınızda oyunlaştırma bizim hep hayatımızda vardı. Anneler bu konuda tam anlamıyla birer "Grand Master" olarak karşımıza çıkıyorlar. Yemek yemediğiniz zaman o kaşık "Uçak" olur. Yemek babay uzatılır ve oyunda rakip yaratılır vs.
Peki oyunlaştırma neden bu kadar önemli ?
Ortada var olan bir problemin çözümüne odaklanmanız, klasik yollarda sizi çözüme götüremeyebilir. Normaldir. Fakat bir oyunlaştırma ile bunu çözebileceğinizi keşfedebilirsiniz. Bunun nedeni de artık genç yaşlı herkesin "Oyun" lara çok fazla ilgi göstermesi ve bundan keyif alması. Üniversitede ders bitiyor adam arada telefona yapışıyor "Klan Savaştırıyor". Eğitime gidiyorsunuz arada telefonlar çıkıyor "Şekerler Patlatılıyor". Önceden büyükler oyun oynamazken şimdi herkes oynamaya başladı. O yüzden iletişimi buraya odaklamak ve farklı bir model yaratmak çok önemli.
Tabi bu anlatıldığı gibi "Uygulamada" çok kolay değil. "Burada Oyun mu Oynuyoruz?" dediğinizi duyar gibiyim. Amaç aslında oyunu oynamak vs. değil. Oyunun yarattığı mutluluk ve keyiften faydalanarak işi daha eğlenceli bir hale getirmek. Misal Maraş Dondurmacısı, kimileri bıkkınlık verse de kararında dondurmayı müthiş bir oyunlaştırma ile satar. işine de keyif katmış olur.
Oyunun bir diğer kritik olayı da şu: "KiMSE OYUNU KAYBETMEK iSTEMEZ!!!!" bu çocukken dahi böyleydi. Tabi her ne kadar bende böyle olmasa da (Baskette Yenilirdik, Olsun Abi başka zaman yeneriz derdim. Bana kızarlardı.). Devamlı oyun içinde "Skill Kasıyoruz" yani yeteneklenmeye, kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz ve hatalarımızdan öğreniyoruz.
"Oyun" dediğimiz şey aslında bakıldığı zaman, insanın ilk etkili iletişim modeli, yani bir nevi kendini gösterme, ifade etme şekli. Hollandalı filozof Johan Huizinga olaya şöyle yaklaşıyor: “Homo Ludens” yani “insanoğlu düşünmeden evvel oyun oynadı” diyor. insanlar bunu geçmişte çok yapmışlar, anlaşmak için, işlerini görmek için vs. dil olmadığı zamanlarda oyun vardı oyun. Günümüzde oyun dediğimizde; boş kaldıkça yapılan bir aktiviteyi düşünüyoruz. Fakat, insan kendi özündeki karakteri de oyunlarla ortaya çıkartıyor. Oyunlarla daha çok keyif alıyoruz.
Huizinga “Çocuklar zamanda yolculuğunu bulmuştur, oyun oynarlar, çocuğun mesleğidir oyun, engellememeniz lazım” diyor. işte oyun aslında bu kadar önemli bir kavram.
Günümüzde "Oyun" artık herkesin iş alanına girmeye de başlıyor. Çünkü iş hayatı gerçekten monoton ve çok sıkıcı. Bu aşamada "Oyunlaştırma" devreye giriyor. Yani "Oyunmuş Gibi Yapma".
Baktığınızda oyunlaştırma bizim hep hayatımızda vardı. Anneler bu konuda tam anlamıyla birer "Grand Master" olarak karşımıza çıkıyorlar. Yemek yemediğiniz zaman o kaşık "Uçak" olur. Yemek babay uzatılır ve oyunda rakip yaratılır vs.
Peki oyunlaştırma neden bu kadar önemli ?
Ortada var olan bir problemin çözümüne odaklanmanız, klasik yollarda sizi çözüme götüremeyebilir. Normaldir. Fakat bir oyunlaştırma ile bunu çözebileceğinizi keşfedebilirsiniz. Bunun nedeni de artık genç yaşlı herkesin "Oyun" lara çok fazla ilgi göstermesi ve bundan keyif alması. Üniversitede ders bitiyor adam arada telefona yapışıyor "Klan Savaştırıyor". Eğitime gidiyorsunuz arada telefonlar çıkıyor "Şekerler Patlatılıyor". Önceden büyükler oyun oynamazken şimdi herkes oynamaya başladı. O yüzden iletişimi buraya odaklamak ve farklı bir model yaratmak çok önemli.
Tabi bu anlatıldığı gibi "Uygulamada" çok kolay değil. "Burada Oyun mu Oynuyoruz?" dediğinizi duyar gibiyim. Amaç aslında oyunu oynamak vs. değil. Oyunun yarattığı mutluluk ve keyiften faydalanarak işi daha eğlenceli bir hale getirmek. Misal Maraş Dondurmacısı, kimileri bıkkınlık verse de kararında dondurmayı müthiş bir oyunlaştırma ile satar. işine de keyif katmış olur.
Oyunun bir diğer kritik olayı da şu: "KiMSE OYUNU KAYBETMEK iSTEMEZ!!!!" bu çocukken dahi böyleydi. Tabi her ne kadar bende böyle olmasa da (Baskette Yenilirdik, Olsun Abi başka zaman yeneriz derdim. Bana kızarlardı.). Devamlı oyun içinde "Skill Kasıyoruz" yani yeteneklenmeye, kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz ve hatalarımızdan öğreniyoruz.
güncel Önemli Başlıklar