bugün

oyunlaştırma

OYUN NEDEN ÖNEMLi ?

"Oyun" dediğimiz şey aslında bakıldığı zaman, insanın ilk etkili iletişim modeli, yani bir nevi kendini gösterme, ifade etme şekli. Hollandalı filozof Johan Huizinga olaya şöyle yaklaşıyor: “Homo Ludens” yani “insanoğlu düşünmeden evvel oyun oynadı” diyor. insanlar bunu geçmişte çok yapmışlar, anlaşmak için, işlerini görmek için vs. dil olmadığı zamanlarda oyun vardı oyun. Günümüzde oyun dediğimizde; boş kaldıkça yapılan bir aktiviteyi düşünüyoruz. Fakat, insan kendi özündeki karakteri de oyunlarla ortaya çıkartıyor. Oyunlarla daha çok keyif alıyoruz.

Huizinga “Çocuklar zamanda yolculuğunu bulmuştur, oyun oynarlar, çocuğun mesleğidir oyun, engellememeniz lazım” diyor. işte oyun aslında bu kadar önemli bir kavram.

Günümüzde "Oyun" artık herkesin iş alanına girmeye de başlıyor. Çünkü iş hayatı gerçekten monoton ve çok sıkıcı. Bu aşamada "Oyunlaştırma" devreye giriyor. Yani "Oyunmuş Gibi Yapma".

Baktığınızda oyunlaştırma bizim hep hayatımızda vardı. Anneler bu konuda tam anlamıyla birer "Grand Master" olarak karşımıza çıkıyorlar. Yemek yemediğiniz zaman o kaşık "Uçak" olur. Yemek babay uzatılır ve oyunda rakip yaratılır vs.

Peki oyunlaştırma neden bu kadar önemli ?

Ortada var olan bir problemin çözümüne odaklanmanız, klasik yollarda sizi çözüme götüremeyebilir. Normaldir. Fakat bir oyunlaştırma ile bunu çözebileceğinizi keşfedebilirsiniz. Bunun nedeni de artık genç yaşlı herkesin "Oyun" lara çok fazla ilgi göstermesi ve bundan keyif alması. Üniversitede ders bitiyor adam arada telefona yapışıyor "Klan Savaştırıyor". Eğitime gidiyorsunuz arada telefonlar çıkıyor "Şekerler Patlatılıyor". Önceden büyükler oyun oynamazken şimdi herkes oynamaya başladı. O yüzden iletişimi buraya odaklamak ve farklı bir model yaratmak çok önemli.

Tabi bu anlatıldığı gibi "Uygulamada" çok kolay değil. "Burada Oyun mu Oynuyoruz?" dediğinizi duyar gibiyim. Amaç aslında oyunu oynamak vs. değil. Oyunun yarattığı mutluluk ve keyiften faydalanarak işi daha eğlenceli bir hale getirmek. Misal Maraş Dondurmacısı, kimileri bıkkınlık verse de kararında dondurmayı müthiş bir oyunlaştırma ile satar. işine de keyif katmış olur.

Oyunun bir diğer kritik olayı da şu: "KiMSE OYUNU KAYBETMEK iSTEMEZ!!!!" bu çocukken dahi böyleydi. Tabi her ne kadar bende böyle olmasa da (Baskette Yenilirdik, Olsun Abi başka zaman yeneriz derdim. Bana kızarlardı.). Devamlı oyun içinde "Skill Kasıyoruz" yani yeteneklenmeye, kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz ve hatalarımızdan öğreniyoruz.