bugün
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak27
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz26
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur18
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi13
- keyiflenmek için ne yapıyorsun12
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi13
- 99 098 146 tl satılan saat12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi21
- magicovento31
- atatürkün mason localarını kapattırması15
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi11
- son 22 yılın özeti20
- ahmet uğurlu8
- d varank21
- uzun entry giren erkek10
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- albay kemal18
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün12
- davaciyimbe8
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
- atatürk'e iftira atmak8
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır17
- kadınların erkeklerden üstün olduğu konular20
- 122112as8
- israilin kurulmasına kimler öncülük etti16
- üçten fazla dövmesi olan kız9
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız8
- sözlükteki cemaatçiler listesi9
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması12
- zenci erkekler neden ilgi görüyor9
- afganistana vizelerin kaldırılması17
- kadınlara vajinalı demek11
- fenerbahçe17
- japonya'nın yarısı kürtlerindir18
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması13
- akp döneminde kürtlerin asimile olması12
- kemalizm27
- kavga etmek isteyen kadın8
- müge anlı daki 18 yaşındaki lamia13
- icardi190511
- bu gece intihar edeceğim77
- siklememe sanatı8
- trt'nin osmanlı dizileri26
- her canlı şeyi sudan yarattık11
- bütün pitbullar uyutulmalı20
- rte'nin artık fenerbahçeli değilim açıklaması8
- pipisine tapılan adam16
Ben bu arkadaşın akepeli olduğunu da sanmıyorum. Kendi düşüncem, hükumeti eleştiriyor. Neden mi?
2007 yılında mortgage krizi olarak başlayıp, daha sonra piyasaları alt üst eden kriz Amerika’nın kontrolsüz kredi kullanımı ve tüketim çılgınlığı sonucu ortaya çıkmıştır. Dar gelirli, orta gelirli, yüksek gelirli yani her türlü abd vatandaşına yüksek faiz oranlarından krediler verilmiş, bunun da geri ödenecek olması temenni edilmiştir. Ki dar gelirli aileler bir süre sonra bunu karşılayamamış, krediler elde patlamıştır. Bunun sonucunda da el konulan konutlar ve mülkler bankaların işine yaramamaya başlamış, finansal çöküş yaşanmıştır. Çünkü ipotek edilen malların miktarı emlak balonu ile devasa boyutlara ulaşmış, bunları elden çıkartabilecekleri kimse kalmamıştır. Likidite sıfıra inmiştir. Her neyse, netice itibarı ile abd sallanmış, halk seviyesinde yoksulluk artırmıştır.
Okyanus ötesi kıtada bunlar yaşanırken Avrupa da bundan nasibini almıştır. küreselleşme sonucu tüm ekonomiler birbirine bağlıdır. Birçok Avrupa ülkesi dar Boğaza girmiş, Euro bölgesi teşvikler ve borç yapılanmaları ile ayakta tutulmuştur.
Türkiye ise ticaretinin neredeyse yarısını yaptığı Avrupa sallanırken ülkeye para sokamamış, ticari iliskilerin olduğu bölgelerden nakit gelmemiştir. Dış talep daralmıştır. Lakin tüketim çılgınlığı ile para çıkışı devam etmiştir. Böylelikle cari açık artırmış, halk farkında olmadan yoksullaşmış, ticaret çökünce işsizlik artmıştır. Yani Türkiye krizden nasibini bolca almıştır. TÜiK verilerine göre 2008 yılında %11,0 olan işsizlik, küresel ekonomik krizin etkisiyle 2009 yılında 3 puan artarak %14,0’a ulaşmıştır. Ayrıca bu gibi dönemlerde ortaya çıkan kayıtdışı istihdam da görülmüş, devlet gelirinin bir kısmını oluşturan SSK ödemelerinden de mahrum kalmıştır. Çünkü işveren bunu ödeyecek durumda değildir.
Sonuç olarak, o vakitlerde fütursuzca dökülen betonlar, yapılan evler ve ithalat ile ekonomi düzgünmüş gibi bir imaj çizilmiştir. Fakat diğer ülkeler tasarruf tedbirleri alırken bizim hazır olanı yediğimizden eldeki avuçtaki de buhar olup gitmiştir. Hayali büyüme oranları ve kayıt dışı para transferleri ile 2013’e kadar bu sürdürülmeye çalışılmıştır.
Günümüzde oluşan döviz kur yüksekliği de yeni değil, aslında bunların bir sonucudur.
Dogru düzgün bir ekonomi programı ile sınırsız ithalatın önüne geçilebilinseydi ve döviz ülke dahilinde tutulsaydı belki seçimler kaybedilirdi. Büyüme yavaşlardı. Lakin bugünkü gibi rezil bir duruma düşmemiş olurduk. Her şey oy icin yapıldı, hala da devam ediyor.
Neyse fedöcü falan.
2007 yılında mortgage krizi olarak başlayıp, daha sonra piyasaları alt üst eden kriz Amerika’nın kontrolsüz kredi kullanımı ve tüketim çılgınlığı sonucu ortaya çıkmıştır. Dar gelirli, orta gelirli, yüksek gelirli yani her türlü abd vatandaşına yüksek faiz oranlarından krediler verilmiş, bunun da geri ödenecek olması temenni edilmiştir. Ki dar gelirli aileler bir süre sonra bunu karşılayamamış, krediler elde patlamıştır. Bunun sonucunda da el konulan konutlar ve mülkler bankaların işine yaramamaya başlamış, finansal çöküş yaşanmıştır. Çünkü ipotek edilen malların miktarı emlak balonu ile devasa boyutlara ulaşmış, bunları elden çıkartabilecekleri kimse kalmamıştır. Likidite sıfıra inmiştir. Her neyse, netice itibarı ile abd sallanmış, halk seviyesinde yoksulluk artırmıştır.
Okyanus ötesi kıtada bunlar yaşanırken Avrupa da bundan nasibini almıştır. küreselleşme sonucu tüm ekonomiler birbirine bağlıdır. Birçok Avrupa ülkesi dar Boğaza girmiş, Euro bölgesi teşvikler ve borç yapılanmaları ile ayakta tutulmuştur.
Türkiye ise ticaretinin neredeyse yarısını yaptığı Avrupa sallanırken ülkeye para sokamamış, ticari iliskilerin olduğu bölgelerden nakit gelmemiştir. Dış talep daralmıştır. Lakin tüketim çılgınlığı ile para çıkışı devam etmiştir. Böylelikle cari açık artırmış, halk farkında olmadan yoksullaşmış, ticaret çökünce işsizlik artmıştır. Yani Türkiye krizden nasibini bolca almıştır. TÜiK verilerine göre 2008 yılında %11,0 olan işsizlik, küresel ekonomik krizin etkisiyle 2009 yılında 3 puan artarak %14,0’a ulaşmıştır. Ayrıca bu gibi dönemlerde ortaya çıkan kayıtdışı istihdam da görülmüş, devlet gelirinin bir kısmını oluşturan SSK ödemelerinden de mahrum kalmıştır. Çünkü işveren bunu ödeyecek durumda değildir.
Sonuç olarak, o vakitlerde fütursuzca dökülen betonlar, yapılan evler ve ithalat ile ekonomi düzgünmüş gibi bir imaj çizilmiştir. Fakat diğer ülkeler tasarruf tedbirleri alırken bizim hazır olanı yediğimizden eldeki avuçtaki de buhar olup gitmiştir. Hayali büyüme oranları ve kayıt dışı para transferleri ile 2013’e kadar bu sürdürülmeye çalışılmıştır.
Günümüzde oluşan döviz kur yüksekliği de yeni değil, aslında bunların bir sonucudur.
Dogru düzgün bir ekonomi programı ile sınırsız ithalatın önüne geçilebilinseydi ve döviz ülke dahilinde tutulsaydı belki seçimler kaybedilirdi. Büyüme yavaşlardı. Lakin bugünkü gibi rezil bir duruma düşmemiş olurduk. Her şey oy icin yapıldı, hala da devam ediyor.
Neyse fedöcü falan.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar