bugün

fanatik kemalistlerin alevi ya da ateist olması

cemevlerini, bektaşi dergahlarını kapatmasından bahsediyorsunuz, o döneme bakıldığında dedelerin alevi toplumunun sırtında kambur olduğunu görebilmek gerek mesela haşim akmanın gönül dağında bir garip kitabında neset ertaşla yaptığı bir söyleşide neşet ertaş; köyüne gelen dedenin köylüde gördüğü beğendiği her hangi bir nesneyi tek hamlede isteyip aldığından bahseder, bu yerine göre bir çul, ya da bir binek vb. şeyler. yani amacından sapmış bir oluşum var. elbette buna müteakip olarak gerçekleşmiş kötü olaylar var lakin bu, olayın nedenini değiştirmez.
keza dersime gelirsek; feodal yapının dogmalardan aldığı kuvvetle etrafına verdiği zararı şu an bile hissediyoruz. seyit rıza nın kendisini şıh olarak görmesi, evine girenleri cennetle müjdelemesi!, genç cumhuriyetin köylüden yana toprak politikasının kendisine zarar verdiğini anladığı an karakol baskınları gibi zararlı bir hal alması ise o dönem bölgeye verdiği zararların bazıları.
nasıl bu gün pkk yla olan mücadelenin engelenmesi devlete için büyük bir problem olacaksa o zaman için seyit rıza ve dersim aşiretleri ile mücadele edilmemesi bu kadar zararlı bir hal aldı. elbette harekat neticesinde sivil halkın bir kısmı zayi oldu ve tehcire mecbur bırakıldı lakin devletin Tunçeli halkını yok etme gibi bir gayesi yoktu. bölgedeki bazı basiretsiz askerlerin taşkın davranışları Mustafa Kemal'e fatura edilemez.
sonuç olarak bize insanca yaşamayı öğreten Mustafa Kemal'i mezhep, din, ırk ve ideolojimiz ne olursa olsun nasıl sevmeyiz?