bugün
- insana kendini kötü hissettiren şeyler9
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- suriyeliler suriye'ye dönsün14
- özgür özel10
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar13
- sözlük erkeğinden damat olmaz27
- fatih terim'in yuhalanması16
- düşün ki o bunu okuyor13
- icardi190518
- ayça tilki10
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- adolf hitler9
- anın görüntüsü9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel24
- nazar değdi sözlük12
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır20
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
Merhaba. Nasılsın? Gününün her anlamda aydın olmasını umuyorum. Biraz vaktini alacağım müsadenle, bence konu hakkında yetersiz bile olsa da senin için belki biraz uzun olabilir bu mesaj. Tahmin ediyorum ki sabah kahvaltını yapmışsındır. Yahut gün içinde midenin hayıflanmasını bastırmak adına alelade birkaç şey atıştırmışsındır. Muhtemelen de fiziksel olarak sağlıklı bir uyku da geçirmişsindir dün gece. Belki sürdüğün hayata dair düşünceler, yaşamsal sancılar dışında başka pek bir şey alıkoymamıştır seni uykundan. Ama yine de göz kapaklarına biriken yorgunluğu yastığına akıtabilmişsindir. Nabzın çok da fazla çırpınmamıştır mesela gün içinde. Düzen içinde koşuştururken belki bir kuple telâşlanmıştır yüreğin de seninle. Sonra biraz soluklanıp dinginleştirmişsindir onu da düşüncelerinle beraber bir köşeye yaslayıp. Sanırım bu yahut buna benzer tandanslarda geçiyor günün.
Muhakkak ki bilirsin açlık grevlerini, bilmeyen olsa da elbet çalınmıştır bir yerlerden kulağına. Naçizane en özne haliyle açıklık getirmek gerekirse açlık grevi; zaten hakkın olana kavuşabilmek adına, bu yolda düzenlenen bir tören gibidir. Tüketmemenin şenliğidir. Bundandır ki açlık grevinde mide hayıflansa da, çok çeşitli baskı ve hatta işkenceye maruz kalınsa da her daim talepler, umutlar baskın gelir. Ama mesela kahvaltı yoktur. Yahut açlığını idareten bastırmak için alelacele midene tıkıştırabileceğin şeylerin de yoktur. Bir noktadan sonra aşırı kayıptan dolayı vücudun deyimi yerindeyse erimeye başlar. Başını yastığa koyduğunda kemiklerin sana batmaya, kendi kemiklerinin sızısından uyku sana uğramamaya başlar. An be an ölüm salınır başucunda, bir de hakkın olduğu halde erişebilmek adına canını kattığın taleplerin. Şakağında birikmiş düşlerinle bir olup hem umudu büyütürsün küçülen bedeninde, hem de ölümü ağırlarsın odanın ağır havasında. Hele bir de tutsaksan..
Nabzın bozulmaya her an hazır ve nazır bekler nöbette. Yüreğinin ritminden sebep yorulmanın sevdasını çekersin. Çıldırtan dengeyi hissedersin göğüs kafesinde. Her gecenin karanlığına bata çıka güzelliği düşler, sonra kendini kendin omuzlayarak taşırsın şafağa.
Çok değil, bir nebze avuçlarına taşısan bu hisleri sen de bir parça olacaksın onlara. Nuriye ve Semih bu zincirin ne ilki, ne de sonu olacaklar. Ancak onlar bu zincirde bir halka oldu. Sadece onlar için değil; Belki farkında olmadan sessiz kaldığın, rastlaşmadığın, bir yerlerde haksızlığa karşı "onurumuz candan önce" diyen herkes için. Yeryüzünde süresiz açlığından, giderek azalan nabzından, ölümden bile güzel şeyler çıkartabilen herkes için; Senin sesin gerekli. Hak mücadelesinde nefeslerini davasına siper etmiş herkes için senin soluğun gerekli.
Bunları yazıyorum çünkü ben naçizane hissedebildim bu eşsiz güzelliği. Ve isterim ki sen de bilesin nişane gibi onurun, güzellik sevdasıyla kuşatılmış bir açlığın erdemini. En önemlisi insan olabilmek adına bunun gerekliliğini. Ve anlamak sesinle, soluğunla "Ben de varım!" diyebilmeyi.
Yaşam gailen içinde başını göğe kaldırıp bir an olsun açlıktan doğan mucizeleri zihninde parlatman ve ses verip bir parçası olman dileğiyle. Bak, bu kez rastlaştın..
Muhakkak ki bilirsin açlık grevlerini, bilmeyen olsa da elbet çalınmıştır bir yerlerden kulağına. Naçizane en özne haliyle açıklık getirmek gerekirse açlık grevi; zaten hakkın olana kavuşabilmek adına, bu yolda düzenlenen bir tören gibidir. Tüketmemenin şenliğidir. Bundandır ki açlık grevinde mide hayıflansa da, çok çeşitli baskı ve hatta işkenceye maruz kalınsa da her daim talepler, umutlar baskın gelir. Ama mesela kahvaltı yoktur. Yahut açlığını idareten bastırmak için alelacele midene tıkıştırabileceğin şeylerin de yoktur. Bir noktadan sonra aşırı kayıptan dolayı vücudun deyimi yerindeyse erimeye başlar. Başını yastığa koyduğunda kemiklerin sana batmaya, kendi kemiklerinin sızısından uyku sana uğramamaya başlar. An be an ölüm salınır başucunda, bir de hakkın olduğu halde erişebilmek adına canını kattığın taleplerin. Şakağında birikmiş düşlerinle bir olup hem umudu büyütürsün küçülen bedeninde, hem de ölümü ağırlarsın odanın ağır havasında. Hele bir de tutsaksan..
Nabzın bozulmaya her an hazır ve nazır bekler nöbette. Yüreğinin ritminden sebep yorulmanın sevdasını çekersin. Çıldırtan dengeyi hissedersin göğüs kafesinde. Her gecenin karanlığına bata çıka güzelliği düşler, sonra kendini kendin omuzlayarak taşırsın şafağa.
Çok değil, bir nebze avuçlarına taşısan bu hisleri sen de bir parça olacaksın onlara. Nuriye ve Semih bu zincirin ne ilki, ne de sonu olacaklar. Ancak onlar bu zincirde bir halka oldu. Sadece onlar için değil; Belki farkında olmadan sessiz kaldığın, rastlaşmadığın, bir yerlerde haksızlığa karşı "onurumuz candan önce" diyen herkes için. Yeryüzünde süresiz açlığından, giderek azalan nabzından, ölümden bile güzel şeyler çıkartabilen herkes için; Senin sesin gerekli. Hak mücadelesinde nefeslerini davasına siper etmiş herkes için senin soluğun gerekli.
Bunları yazıyorum çünkü ben naçizane hissedebildim bu eşsiz güzelliği. Ve isterim ki sen de bilesin nişane gibi onurun, güzellik sevdasıyla kuşatılmış bir açlığın erdemini. En önemlisi insan olabilmek adına bunun gerekliliğini. Ve anlamak sesinle, soluğunla "Ben de varım!" diyebilmeyi.
Yaşam gailen içinde başını göğe kaldırıp bir an olsun açlıktan doğan mucizeleri zihninde parlatman ve ses verip bir parçası olman dileğiyle. Bak, bu kez rastlaştın..
güncel Önemli Başlıklar