bugün

kutsal topraklar

anlam veremediğim topraklardır. mesela muallak taşı üzerinden bu kutsallık mevzusuna bir bakalım.
bu taş şu an kubbet üs sahrada bulunan bir taş. yahudiler bunun taşın mabed alanında olduğunu kabul ediyor ve kutsalların kutsallı bu taşın üstündeydi diyor. bir nevi mabedin merkezi kabul ediyorlar ki onlar için mabed alanı zaten kutsal. kubbet üs sahra ve mescid i aksayı bu yüzden oradan kaldırıp tapınağı yeninden inşa etmek istiyorlar.

müslümanlar: buradan muhammed in miraca çıktığına inanıyor, bir takım rivayetler de burada ibrahimin ( islama göre ismail, yahudi ve hristiyanlara göre ishak) kurban ettiğini söylüyor.

hrisityanlar ise isa nın buradan ineceğini düşünüyor. bide mescid i aksadan da inebilir orası biraz karışık.

bu üç dinde aslında ibrani dinler denen kısımdır ve neden bu savaş hiç durmayacak bundan bahsedeyim.

çünkü bir sonra gelen veya oraya hakim olan din eski kutsal alanları kendi dinine yamayarak oranın kutsiyetini korumaya girişmiş, böylece dönem dönem hangi dinin eline geçmişse oraya yeni dini alanlar kurmuş veya var olan alanları kendi dinine çevirmiş. bu aslında dine geçişi kolaylaştırma ve bir önceki dinin yerini alıp bir nevi güç gösterisinde bulunma refleksidir. aynısı kabede de vardır ama bu daha çok ekonomiktir. neyse ona girmeyelim.

yani kutsal kabul edilen bu topraklarda kan bu yüzden hiç durmayacak çünkü çıkarlar sürekli çatışıyor. bu üç dini paylaştığı ortak mitler, ortak kutsal alanlar sürekli bunların çatışmasına ve kudüs ün kimin elinde bulunursa bulunsun her daim sorun çıkartmasına neden oluyor.

işte kutsal topraklar ibrani dinler açısından mantık olarak böyle.