bugün
- okula bikiniyle gelen kız8
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste13
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı21
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
- karşı cinse giyim önerileri17
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması15
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi19
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım20
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil14
- türklerin çok kolay devlet kurması11
- karadeniz bölgesinde yaşamak12
- anın görüntüsü16
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri22
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı9
- nişanlı kalmanın saçma olması11
- larisalisa'nın parayla şukulatması8
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- icardi19058
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- öpüşme ile bulaşan hastalıklar8
- en nefret edilen yazarlar9
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- larisalisa15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması19
- jose mourinho28
- en dindar özelliğiniz12
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- embesil yazarlar9
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git12
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
Nerelerdersin inan hiç bilmiyorum. Yaklaşık 2 aydır ne sesini duydum ne yüzünü gördüm. Sana anlatmak istediğim o kadar çok şey birikti ki.. bu yazıyı bile ne zaman okuyacağını bilmiyorum.
Şu an istanbul yolundayım. Sana geldiğimi bile haber veremiyorum. Bakırköy’e gelsem seni bulur muyum onu da bilmiyorum. Ne kadar çok bilmiyorum kelimesi geçirdiğimin ben de farkındayım. Gözlerin kanayacak bu bilmiyorum çoğunluğunu görünce.
Sana hep söylemiştim belirsizlikten hoşlanmam diye. Bilmiyorum da o belirsizliğin esaslı kelimelerinden olsa gerek tınısında beni rahatsız edici bir havası var.
Bu yukarıda yazdığım yazılar sana dün yazıp yayınlamaktan vazgeçtiğim yazı. Şükür ki özlemin sebep olduğu kramplar bugün dindi.
Bugün konuşurken sesini salak salak dinlediğimi fark ettin mi? Dikkatimi toplayamayıp seni sadece seni konuşturmaya çalıştığımı? Ya da her ayrıntıyı yakalamaya çalıştığımı? Şu an gülümsüyorum, eminim ki anlamışsındır. Beni, benden iyi anlarsın sen. O mâlum şarkıda olduğu gibi “ ben anlarım çünkü en iyi ben tanırım seni”
Yine paragraflara bölüp tamamlayamama ve dikkat dağınıklığı hasıl oldu bende. Eminim ki bunu da fark edeceksin. Ruhumda yeni yeşeren çiçekleri fark edeceğin gibi. Çoook uzun zaman önce benim çok sonra fark ettiğim bir yazı yazmıştın nickimin altına. O yazıyı okuyunca ben çok üzülmüştüm biliyor musun? Çiçeklerden yoksun, sararmaya yüz tutmuştum. Sonra tekrar geldin bana özlemini çektiğim gökyüzünü gösterdin bana kahve eşliğinde. Sanırım hep bu olacak, bana geleceksin ve bir şeyleri fark etmemi sağlayacaksın. Tam olarak adının anlamı gibi; sen benim müjdecimsin. Hem de öyle ehliyetsiz müjdecilerden değil, ehli olanlardan, dostane bir rüzgar savrukluğu eşliğinde bir müjdeci.
Sana en başta dediğim gibi; ulaştırsın rüzgar bunları dostane bir buse mahiyetinde konsun yanağına.
Bunu hiç unutma olur mu? Ben hiçbir zaman unutmuyorum çünkü.
Geçenlerde tam bize uyacak bir şiir yazdım. Efruz sevdam parmaklarımı kamçılarken aklıma sen geldin. Bu efruz yakamızı bırakacak değil. Olur şey de değil. Olur olmadık anlarda zihnimden peyda oluyor ve bana sadece onu ifade etmek düşüyor. Her zaman dediğimiz gibi işte “ ben efruz’um” o vakit ki yanmayı da bildik harmanlanmayı da, o vakit ki sevdalanmak nedir öğrendik, o vakit ki yanık kokusunun dünyanın en acı kokusu olduğunu öğrendik.
Böyle böyle efruz olduk işte.
Sanırım tam şu an yazımı sonlandıracağım. Neler karaladım yine, inan bilmiyorum. Sadece özlemden oluşan kramplar dindi, ben ona seviniyorum.
Şu an istanbul yolundayım. Sana geldiğimi bile haber veremiyorum. Bakırköy’e gelsem seni bulur muyum onu da bilmiyorum. Ne kadar çok bilmiyorum kelimesi geçirdiğimin ben de farkındayım. Gözlerin kanayacak bu bilmiyorum çoğunluğunu görünce.
Sana hep söylemiştim belirsizlikten hoşlanmam diye. Bilmiyorum da o belirsizliğin esaslı kelimelerinden olsa gerek tınısında beni rahatsız edici bir havası var.
Bu yukarıda yazdığım yazılar sana dün yazıp yayınlamaktan vazgeçtiğim yazı. Şükür ki özlemin sebep olduğu kramplar bugün dindi.
Bugün konuşurken sesini salak salak dinlediğimi fark ettin mi? Dikkatimi toplayamayıp seni sadece seni konuşturmaya çalıştığımı? Ya da her ayrıntıyı yakalamaya çalıştığımı? Şu an gülümsüyorum, eminim ki anlamışsındır. Beni, benden iyi anlarsın sen. O mâlum şarkıda olduğu gibi “ ben anlarım çünkü en iyi ben tanırım seni”
Yine paragraflara bölüp tamamlayamama ve dikkat dağınıklığı hasıl oldu bende. Eminim ki bunu da fark edeceksin. Ruhumda yeni yeşeren çiçekleri fark edeceğin gibi. Çoook uzun zaman önce benim çok sonra fark ettiğim bir yazı yazmıştın nickimin altına. O yazıyı okuyunca ben çok üzülmüştüm biliyor musun? Çiçeklerden yoksun, sararmaya yüz tutmuştum. Sonra tekrar geldin bana özlemini çektiğim gökyüzünü gösterdin bana kahve eşliğinde. Sanırım hep bu olacak, bana geleceksin ve bir şeyleri fark etmemi sağlayacaksın. Tam olarak adının anlamı gibi; sen benim müjdecimsin. Hem de öyle ehliyetsiz müjdecilerden değil, ehli olanlardan, dostane bir rüzgar savrukluğu eşliğinde bir müjdeci.
Sana en başta dediğim gibi; ulaştırsın rüzgar bunları dostane bir buse mahiyetinde konsun yanağına.
Bunu hiç unutma olur mu? Ben hiçbir zaman unutmuyorum çünkü.
Geçenlerde tam bize uyacak bir şiir yazdım. Efruz sevdam parmaklarımı kamçılarken aklıma sen geldin. Bu efruz yakamızı bırakacak değil. Olur şey de değil. Olur olmadık anlarda zihnimden peyda oluyor ve bana sadece onu ifade etmek düşüyor. Her zaman dediğimiz gibi işte “ ben efruz’um” o vakit ki yanmayı da bildik harmanlanmayı da, o vakit ki sevdalanmak nedir öğrendik, o vakit ki yanık kokusunun dünyanın en acı kokusu olduğunu öğrendik.
Böyle böyle efruz olduk işte.
Sanırım tam şu an yazımı sonlandıracağım. Neler karaladım yine, inan bilmiyorum. Sadece özlemden oluşan kramplar dindi, ben ona seviniyorum.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar