bugün

aşk acısı çeken insan

aşk var oldukça varlığı bilinen, ama ölüm gibi daha doğumdan itibaren hep haberdar olunup hiç düşünülmeyen.

elini sobaya değdikten sonra, yine dokunup yine yanmak, kül olup, bir daha yanmak.

aşkın yalın halinden çıkıp -den haline dönüşmesi; ozlemden, kederden, beklemekden, ickiden haline dönüşmesi..

hissedildiği süre boyunca diğer tüm hislerin üstesinden gelen, başka herhangi bir şeyi hissetmeyi ya da düşünmeyi engelleyen. bu sebeple, dışsal uyarıcılar ile ve hatta daha doğru ismiyle uyusturucular ile sakinleştirmeye sebebiyet veren. kendi kendine sakinleşmeyen..

bira şişelerinden bir adamın ismini yazmaya çalışırken bir ismin ne kadar uzun olduğunu anlamanıza sebebiyet veren, aynı zamanda o ismin nasıl bir ömre bedel olduğunu kafanıza kazıyan.

ölüm olsa, katlanır gönül ama yaşarken ayrı kalmaya kahrettiren..

en tuzlu gözyaşlarının sebebi, aşk acısından yanarken içiniz buharlaşma fazla olduğundan deneyin, göz yaşlarınızın ne kadar tuzlu aktığını fark edersiniz..

sezen aksu şarkılarının ezbere alınma dönemi.

"ölüm allahın emri, ayrılık olmasaydı" dizesinde, "şair burada aşk acısından bahsediyor" diyebilecek kadar edebi bilgi sahibi olmanızı sike sike sağlayan his.

insanın sadece soğuktan değil yalnızlıktan nasıl titrediğini anlamanıza yardımcı olacak acı..

belki olmasa, aşkın ne olduğunu bilmezdik diye pollyannacılık oynamak istediğim, çekerken bile aşka şükredebileceğiniz ve hem düşmanımın başına gelmesin derken hem de aşık olup da bu duyguları yaşayamayanlar var diye minnettar olabildiğiniz bir dengesizlik işi
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar