bugün

nazım hikmet in atatürk e burjuva kemal demesi

Atatürk savaşın bir bölümü kominizmle ilgili çok kafa yormuş ama 'bizim memleketimizde işçi sınıfı yoktur'diye düşünerek, daha farklı arayışlara geçmiştir aynı zamanda. Yoksa komünizme karşı çok sert ve antipatik bir davranış biçimine atatürk'ün sahip olduğunu söylemek yanlıştır.

Fakat bizim eğitim sistemimizin ve büyüklerimizin beyin yıkayıcılığı sonucunda atatürk acaip sağda, komünizme karşıt, kimi zamanda dinsiz gibi gösterildiği için insanlara yanlış bir algıya sahip oluyorlar.

Halbuki 1930'lı yıllar ve sonrası türk ekonomisinin oluşmasında ve kurtuluş savaşında sovyetler'le oluşan ilişkilerimiz sağlamdır. Sovyet yönetmenler, ismet paşa'nın -gayriresmi- onuncu yıl konuşmasınında bulunduğu türkiyeyi anlatan filmler çekmişlerdir. Ve iki tarafta görüşmelerde birbirini çok iyi ağırlamıştır.

Ama bu bahsettiklerimden bazı zeki kişiler ''Atatürke gominist dedi.'' diye algılamasınlar, elbet değildi ama acayip düşman olduğunu demekte doğru olmaz...

Gel zaman git zaman nato, ''komünist olmayın anarşik herifler'' ve ülkemizin batının ve abd'nin doğudaki temsilcisi olması gibi olaylar yüzünden bence bize 80 yıl önce çok daha yakın olan ülkelerle aramız açılmış ve biz düşmana dost, dosta düşman bir tavır almışızdır...

--------------

Ne demek istedin be indiana'cığım? Şunu demek istedim. Nazım Hikmet ve Atatürk bazı tartışmalar yaşamış olmalarına karşın gerek Nazım'ın şiirlerindeki müthiş gazi tasviri, gerekse Atatürk'ün ona duyduğu hayranlık, onu kimi zaman meşhur sofrasına sohbet için davet etmesinde dolayı bu konuda geçen '' Atatürk'e burjuva demesi'' kavramı hem yukarıda anlatılanlar, hemde ikisi arasındaki ilişki vesilesiyle çürümüş bir tezdir.

Bu memlektin sorunu da budur zaten. Halka için uğraşanları, kestirip atmak ve onları hainmiş gibi göstermek. Esas tabiriyle, ''halk için, halka rağmen'' anlayacağınız. Umarım -ki çok ta sanmıyorum-, bu zihniyet bir gün son bulurda halkımız gerçek hainle gerçek vatanperver kişileri daha rahat ayırt edebilir...*