bugün

tıp fakültesi

stres kaldıramıyorsanız yazmayın arkadaşlar. hem psikolojik hem de fiziksel stres. yıpratan bir süreç çünkü.

haksızlık adaletsizlik kaldıramıyorsanız yazmayın.

sürekli rekabet kaldıramayacaksanız yazmayın. düşünün hani o dershanedeki okuldaki soğuk savaşa girmiş birinci ve ikinciyi. işte onlarla dolu bir sınıfla en az altı seneniz geçecek.

sosyal fobiniz varsa yazmayın. tıpta sınavlar hem yazılı hem sözlü olur. bazen sözlüde hoca sizi afedersiniz itin götüne sokar. bi oda, iki hoca, üç öğrenci. dördüncü senenizdir "senden doktor olmaz." der mesela. dalga geçer. kulak asmayıp olmazsam şerefsizim diyemeyecekseniz yazmayın.

kim ne düşünürse düşünsün kazandığınız paraya değmeyecek kesinlikle. o yüzden gerçekten istiyorsanız yazın. idealistseniz yazın. bunu nasıl anlayacaksınız, okumaktan keyif almıyorsanız yazmayın mesela. yok el becerisi, yok tiksinme.. fıs onlar. ben ölümüne okurum ve bundan keyif alırım diyorsanız yazın.

uzmanlık yapacaksanız sizi bir sınav bekliyor. tus.. tıpta uzmanlık sınavı. son iki sene buna da çalışacaksınız. bu arada uzmanlık yapmazsanız altı sene sonunda pratisyen doktor oluyorsunuz. "sağlık ocağı doktoru" yani.

dersler ağır. şöyle söyleyeyim hani lys biyoloji konu anlatım kitapları var ya, onun daha ağır dille yazılanlarını bir ayda öğrenmeniz gerekecek. lys çalışır gibi. hoca anlatsa da tek seferde olmuyor. evde okumanız öğrenmeniz gerek.

böyle yani aklıma gelenler bunlar. sorusu olan yazabilir. cevaplamaya çalışırım.