bugün

yaren

Sevgi ve kardeşlik hamurunun, birlik ve dayanışma potasında yoğrularak, inançlı Anadolu insanlarının bir araya gelerek belirli ilke ve kurallar üzerine inşa ettiği, özel mekânlarda yaşanan milli kültür mirasımızın bir müessesesi; Oğuzlardan günümüze ulaşan ilim ve irfan yuvasıdır.
insan yetiştirme; insanı hayata hazırlama; sosyal düzeni ve güvenliği sağlama; halk müziği, halk mutfağı, halk tiyatrosu, halk edebiyatı gibi ulusal kültür değerlerini yaşatma ve yeni kuşaklara aktarma görevlerini yüzyıllardır yerine getirmiş bir sosyal kurumdur.
Türk tarihi içinde birçok sosyal teşkilata rastlamak müm­kündür. Bunlardan bir kısmı, za­man içerisinde fonksiyonlarını kaybederek ortadan kalkmış; bir kısmı da çeşitli değişikliklere uğ­rayarak günümüze kadar gelebilmiştir. Çankırı Yâren teşkilâtı bunlardan biridir.
Farsça ;yâr; kelimesinden türeyen yârân, eş, dost, tanıdık, yakın anlamlarına gelmektedir. Yârân, Ahmet Kıymaz'ın ta­biriyle, âdab ve erkânıyla yüz yıllar öncesinden günümüze ses­lenen sosyal bir teşkilâttır”
Türk tarihinde, Çankırı Yâ­ren Teşkilâtı gibi kurumlar, dev­letin icraatlarına yardımcı ol­dukları gibi, sosyal nizamın sağ­lıklı bir şekilde gelişmesine de katkıda bulunmuşlardır. Yâren teşkilâtı, yurdumuzun değişik bölgelerinde farklı şekillerde icra edilmektedir.
Yaran kelimesi, dilimize Farsça'dan geçen yâr kelimesinin çoğuludur. Yar, dost, sevgili, tanıdık anlamındadır. Dolayısıyla yaran dostları, sevgilileri, tanıdıkları ifade eden bîr kavramdır.
Yaran ve sohbet kelimelerinden oluşan Yaran Sohbeti terim olarak dostların, tanıdıkların bir gaye etrafında ülfet edip hemhal olmaları şeklinde tanımlanabilir