bugün

ne için yaşıyorsunuz

bilmiyorum hayatımdaki bu varoluş'un sebebiyetini durmadan sorgulattıran kelimelerden kaçamıyorum,mevcudiyetimi sağladığım şu küçük çevrede gördüklerim,işte şimdi gördüğüm bu başlık ve okuduğum kitapların durmadan beni buna sevk edecek kelimelerden kaçmayı bir türlü beceremiyorum.geçenlerde okumuş olduğum bir kitapta karşıma çıkan şu sözler beni bir daha sarstı ;
"Doğdumuzda,yani dünyaya geldiğimizde,bir bakıma yaşam boyu sürecek bir sözleşmeye imza atmış oluyoruz,ne var ki günün birinde onu bizim adımıza kimin imzaladığını kendimize sorabiliriz ..."
bu ve bunun gibi soruları durmadan çeşitlendirerek kendime sormaktan yoruluyorum,
hissiz aksi ve değişim içerisindeyim dayanamayıp sokaklara deniz kenarlarına atıyorum kendimi,insanlara bakıyor gözlemliyor,sorguluyor ve yine sorguluyorum,duruyorum ve şu kelimeleri görüyorum ;
"Şu insanlara bak!bak!gördüklerinin en azından yarısı çirkin.çirkin olmak da insan haklarının bir parçası mı?peki,hayatın boyunca bu çirkinlikle yaşamanın ne demek olduğunu biliyor musun?hiç ara vermeden?cinsiyetini de kendin seçmedin.gözlerinin rengini de.yaşadığın yüzyılı da.ülkeni de.anneni de.önemli olan hiçbir şeyi kendin seçmedin.bir insanın sahip olabileceği haklar,uğruna savaşılmasını ya da meşhur beyannameler yazılmasını gerektirecek hiçbir neden bulunmayan zırvalardan ibaret!"
zırvalık mı sahiden bunların hepsi?kandırmaca mı?oyun mu?
cevabını bilmiyorum,bilemedim,susunca geçer mi?bilinir mi?