bugün

ayın ikiye ayrıldığına inanan insanı ciddiye almak

o değil de ay bir şekilde yok olsa, bombalasalar filan dünyanın iklimi, mevsimler falan nasıl değişir acaba. takvim sistemini de değiştirmek gerekir o zaman. kütle kaybından yıl uzunluğu değişir. aylar zaten anlamsız bir kavrama dönüşür falan. dragonball'da ayı patlatıyorlardı. gokunun gücünü zayıflatmak için.

ya da ayda kolonileşmek çok über olurdu. marsa gitmeyi planlıyorlarmış ama o iş yaş. daha ayda o dedikleri kapalı üssü kuracak bir proje üretemediler. aydaki toprağı ıslah etmek ya da aya toprak götürüp sera gibi kapalı alanlarda bitki, hayvan yetiştirmek, oranın yerçekimiyle bitkilerin, hayvanların, orada yaşayacak bilim insanlarının yaşamı birkaç nesil sonra ne gibi değişecek gibi sorular bulunabilir. marsta geberir millet ben söyliyim. tekinsiz bir yer. su varsa da kurumuş. teksas falan gibi olacak sanıyorlar herhalde. ama o gönderilen robotlar iklimi, atmosferi, toprağı filan incelemişse bile, yalandır, kimse marsta neyle karşılaşılacağını tam olarak bilmiyor.

aya ayak uydurup doğal seçilimle yeni cins hayvanlar oluşup, hava biriktirilen kapalı alanlar genişledikçe ay da yemyeşil, masmavi bir hal alacak gibi.

derin çukurlar açılacak önce, yer yer. yerçekimi azlığından uçmasınlar diye çok derin kazılacak iş makinalarıyla su dökülecek sonra.

kimine tuzlu, kimine tatlı su döküldükçe. içine yosunlar, balıklar, deniz kabukluları, mercanlar, kayalar, mineraller, metaller serpildikçe (aya ağır metal götürmek gerekli, yer çekimini kimi yerde kuvvetlendirmek için yoğun özkütleli maddelere ihtiyaç duyulabilir) oksikeni de suda çözmekle yetinmemek gerekecek, su kütlelerini de örtmek, izole etmek, ayı saracak kadar büyünecek gün için yeni gelen gemilerle sayıları gitgide artan işçilerle mühendislerin arasında, çiftçiler, doktorlar,

ozonu tutacak kadar bir yerçekimi sağlanabilirse eğer; artan kütlenin ayı dünyaya çakılmaya iteceği önceden hesaplanıp, ayın izlediği yörüngenin yarıçağını genişletecek çözümler aramanın —dünyada— yaratacağı sonuçları da hesaplamak zorunda kalacaklar

—ayı dünyadan uzaklaştırmanın yolunu roket biliminde arayacaklar belli ki; aya dönüş yönünde fazladan hız kazandırarak momentumunu arttırmanın, dışa savrulma katsayısını artıracağı düşünülebilir—

22. yüzyılda bunların da bir çözümü, değişime ayak uyduran insanlar tarafından bulunacak. ozonu tutacak kadar bir yerçekimi sağlanabilirse eğer artan metal kütlenin, ayın manyetik doğasını bozacağı da düşünülebilir. yaşamı korumak için bu gerekli de görülebilir, eğer yörünge genişletmek işe yararsa, güneşten gelen yakıcı radyasyon dalgalarını engellemek için ayın merkezine kadar kazıp füzyon enerjisiyle ısıtılan ağır metal kazanları kurmak da gerekebilir.

—çukurlardan çıkan toprakla tepeler, dağlar yaratılacak sonra—

ozon tabakası varsa, atmosfer de var olabilir. kapalı alanlara hemen pencereler açılacak, dünyadan azot, karbon, oksijen takviyesi gelecek. ağaçlar dikilecek sonra. sulardan kanallar açılacak, kuşlar salınacak kafeslerinden