bugün

docta ignorantia

ortaçağ filozofu nicolas cusanus tarafından ilk kez kullanılmış ve felsefeye kazandırılmış epistemolojik bir terimdir. öğrenilmiş cahillik anlamına gelir. bilginin kaynağı ve ulaşma yolu bağlamında duyum veya akıl yoluyla asla öğrenilemeyecek/ulaşılamayacak bilgilerin varlığına işaret eder. islami kaynaklardan elde edildiğini düşünüyorum çünkü muhyiddin ibn arabi veya muhtelif sufi eserlerinde aklın ve mantığın algılayamayacağı bilgilerin varlığı ve ancak sezgi yoluyla ulaşılabileceği ve hatta ulaşabilme yöntemleri sıkça geçer. zira cusanus a kadar felsefe tarihinde böyle bir kavram yok. sezgi yoluyla bilgiye ulaşmanın bir diğer yoluda uzakdoğu aydınlanma tarzı olan meditasyondur. sezgiler sufistlerde nefsin arınması budistlerde zihnin arınması şeklinde geliştirilir. ikisininde çıkış yolu teklik/birliktir. bu demek oluyorki öğrenilmiş cahilliğe sufistler kemale erme budistler aydınlanma adı altında çözüm yolları ararken, aşağı yukarı 1000 yıl süren ortaçağda avrupa cahilliğine isim arıyordu. skolastizm deyince daha havalı oluyor ama öyle diyelim bizde. velev 1000 yılın sonunda böyle bir bilgi ve bilgi kaynağının olamayacağına kanaat getirdiler ve yollarına devam ettiler o ayrı bir başlık konusu. 1400 ler de aydınlanma çağının başladığını göz önünde bulundurursak 600 yılda bilim ve felsefenin bu üç kıtaya dağılımı ne yaman çelişki. bu bağlamda cehaletimizi kabul etmek en büyük adım fikrimce.